1 Ocak 2010 Cuma

Atatürk Sözleri / S'den Z'ye

S






SADABAT PAKTI





« Cumhuriyet Hükümetinin, doğuda takip ede gelmekte bulunduğu dostluk ve yakınlık siyaseti, yeni bir kuvvetli adım attı. Sadabat’ta dostlarımız Afganistan, Irak ve Iran ile imza etmiş olduğumuz dörtlü antlaşma, büyük bir memnuniyetle kayda değer barış eserlerinden biridir. Bu antlaşmanın etrafında toplanan devletlerin, aynı gayeyi takip eden ve barış içinde gelişmeyi samimiyetle isteyen hükümetleri arasında, iş birliğinin gelecekte de hayırlı neticeler vereceğinden emin bulunmaktayız. »

01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken.





SAĞLIK





« Ulusun, ulus gençlerinin, çocukların sağlıkları, sağlamlıkları, gürbüzlükleri; üzerine düştüğümüz çok gerekli bir dirlik işidir… »

01.11.1934, TBMM, 4. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.





SANAT





« Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. »

16.03.1923, Adana Esnaflariyle Konuşma.





« Bir milleti yaşatmak için birtakım temeller lâzımdır ve bilirsiniz ki, bu temellerin en mühimlerinden biri sanattır… »

16.03.1923, Adana Esnaflariyle Konuşma.





« …Bir millet sanata önem vermedikçe büyük bir felakete mahkûmdur… »

16.03.1923, Adana Esnaflariyle Konuşma.





SANATKÂR





« Işte sanatkâr da, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır. »

(1932)





« Sanatın en basiti, en şereflisidir. Kunduracı, terzi, marangoz, saraç, demirci, nalbant, sosyal hayatımızda, askerî hayatımızda, hürmet ve haysiyet mevkiine en layık sanatkârlardır. »

03.04.1922, Konya, Askeri Nalbant Okulunda.





« …Yalnız şunu söyleyeyim ki, milletlere ferden sanatkâr yetiştirmek yeterli değildir. İnsanlar ferdi olarak çalışırlarsa başarılı olamazlar.





…İlk hakikat olarak anlarız ki, herhangi sanatta güvenle ilerleme arzu edilirse aynı meslek ve sanatta bulunan insanların dayanışmalı bir şekil altına girmesi gereklidir… »

16.03.1923, Adana Esnaflarıyla Konuşma.





« Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata sahip olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve hasta bir kimse gibidir… »

16.03.1923, Adana Esnaflarıyla Konuşma.





« Efendiler. Hepiniz mebus olabilirsiniz… Vekil olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz; fakat sanatkâr olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden çocukları sevelim. »

1927, Çankaya Köşkünde, Şehir Tiyatrosu sanatkârlarının da çağırıldıkları ziyafette.





SANAYİ





« Endüstrileşmek, en büyük millî davalarımız arasında yer almaktadır. »

Beşinci Dönem, Üçüncü Toplanma Yılını Açarken. 01. 11. 1937.





SERVET





« Servetin meşru yolu, bilgiyle ve fedakârlıkla çalışmak ve tasarruf etmektir. »

(1930)





SEVR ANTLAŞMASI





« Siyasî, adlî, iktisadî ve malî bağımsızlığımızı imhaya ve sonuç olarak yaşama hakkımızı inkâr ve ortadan kaldırmaya yönelik olan Sevr Antlaşması bizce mevcut değildir… »

17.01.1921, United Telegraph Muhabirine Demeç.





SİNEMA





« Sinema öyle bir keşiftir ki, gün geçecek barutun, elektriğin ve kitapların keşfinden çok dünya medeniyetinin veçhesini değiştireceği görülecektir. Sinema, dünyanın en uzak uçlarında oturan insanların birbirlerini tanımaları, sevmelerini temin edecektir. Sinema, insanlar arasındaki görüş, görünüş farklarını silecek, insanlık idealinin tahakkukuna en büyük yardımı yapacaktır. Sinemaya lâyık olduğu önemi vermeliyiz. »

(1930)





SİYASİ HAYAT





« Memnuniyetle görüyorum ki, laik cumhuriyet esasında beraberiz. Zaten benim siyasi hayatta bir taraflı olarak daima aradığım ve arayacağım temel budur. »

12.08.1930





SİYASİ PARTİ





« Millî egemenlik esasına dayanan ve özellikle Cumhuriyet idaresine sahip bulunan memleketlerde siyasi partilerin varlığı tabiîdir. Türkiye Cumhuriyeti'nde de, birbirini denetleyen partilerin doğacağına şüphe yoktur… »

11.12.1924, Times‘in Istanbul Muhabirinin Yazılı Sorularına Cevap.





SOFRA SANATI





« Efendiler ! Sofra tertibi, sofra hizmeti gerçekten önemlidir. En önemli ihtiyaçlarımızdandır. Bunun için esas metrdoteller ve garsonlardır. Üzülerek söylüyorum ki, memleketimizde bu nevi zanaatkârlar ihtiyaç ile uygun tarz ve miktarda yetiştirilmemiştir. Evlerimizde, lokantalarda, otellerde bu hususu medenî insanlara yakışacak surette yapmaya mecburuz… »

03.10.1925, Bursa’da Üçüncü Bir Konuşma.





SPOR





« Biz henüz Avrupa derecesine gelmedik. Sporda tek ve açık bir gaye gözetmek lâzımdır. Sporu ya propaganda için yapacağız, yahut da bedenî olgunlaşmamızı temin için yapacağız. »

16.08.1923, Ankara Türkocağı Toplantısında AliSami(Yen) Beyin verdiği bilgi üzerine.





« Efendiler; dünyada spor hayatı, spor çevresi çok önemlidir. Bunu siz uzmanlara açıklamaya gerek görmüyorum. Bu kadar önemli olan spor hayatı, bizim için daha önemlidir. Çünkü ırk meselesidir. Irkın düzelmesi ve gelişmesi meselesidir. Ayıklanması meselesidir ve hattâ biraz medeniyet meselesidir… »

30.09.1926, Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı Kongresi adına gelen heyet’e konuşması.





« …Türk sporculuğu uluslararası alanda lâyık olduğu yerini kazanacaktır. O zaman Türk sporculuğu, memleket ve millet hayatında etkili olduğu kadar biraz da medeni ve belki de benim tahminimden fazla bir medeniyet belirtisi olacaktır. »

30.09.1926, Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı Kongresi adına gelen heyet’e konuşması.





SPORCU





« Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim. »

(1937)





STALIN





« Geçecek yüz yıl zarfında bütün diğer diktatörlerin namı şanı söndüğü zaman, tarih, Stalin’i Yirminci Asır Avrupa’sında ve milletlerarası sahada ve muasırları içinde en mühim bir devlet adamı olarak seçecektir. »

Ekim 1937, Ernest Jackh’a söylenmiştir.







SULTANLIK





« Sultanların boğdukları zannolunan millet ruhu, saltanat taç ve tahtı parçalanarak canlandırıldı… »

05.02.1924, İzmir’de Gazetecilerle Konuşma.





« ...Sultanlık korku ve tehdide dayanan bir idaredir... Sultanlık korkuya ve tehdide dayandığı için korkak, aşağılanan, sefil, rezil insanlar yetiştirir... »

14.10.1925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma..







Ş





ŞAPKA





« Güzel bir başlık olan şapkadan pek az bir zamanda dervişler, mürit ve hocalar da memnun kalacaklardır. Uyanık ve zeki insanlar medeni olmayan bir giysi altında kişisel ve bilgisel değerlerini ve ilmiyelerini kaybetmektedirler. Bundan dolayı şerefli yerlerini korumak için medeni bir kılığa bürünmek lazımdır… »

23.09.1925, Bursa Türk Ocağında Bir Konuşma.





« Hanımlar da erkekler gibi şapka giymelidirler. Başka türlü hareket etmemize imkan yoktur… »

23.09.1925, Bursa Türk Ocağında Bir Konuşma.





« …Bu başlığın ismine şapka denir. Redingot gibi, bonjur gibi, smokin gibi, frak gibi… İşte şapkamız diyenler vardır. Onlara diyelim ki çok gafilsiniz ve çok cahilsiniz. Ve onlara sormak isterim:

Yunan başlığı olan fesi giymek uygun olur da şapkayı giymek neden olmaz?… »



28.08.1925, Inebolu’da Bir Konuşma.





ŞEHİRCİLİK





« Şehir işlerimizin idaresini düzeltip nizama koyacak kanun tasarısı bu sene takdim olunacaktır… »

01.11.1928, TBMM, 3. Dönem 2. Toplanma YılınıAçarken.





« Şehircilik işlerinde de, teknik ve plânlı esaslar dâhilinde çalışmak lâzımdır. Bunun için belediyelerimizi türeli bir surette aydınlatmak, kılavuzlamak işiyle uğraşacak, merkezde, bir teknik büro kurulmasını tavsiye ederim. »

01.11.1937, TBMM, 5. Dönem 3. Toplanma YılınıAçarken.





ŞEREF





« …Yalnız şunu bir hakikat olarak biliniz ki, şeref hiç bir zaman bir adamın değil, bütün milletindir. Eğer yapılan işler önemliyse, gösterilen zaferler açıksa, inkılâplar dikkat çekiciyse her fert kendini tebrik etmelidir. Çünkü böyle büyük işleri ancak çok kabiliyetli olan büyük milletler yapabilir ve bu milletin her ferdi böyle en kabiliyetli ve büyük bir millete mensup olduğunu düşünerek kendini tebrik etsin. »

16.03.1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma..

















T





TAARRUZ





« Yarım hazırlıkla, yarım tedbirle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten daha fenadır. »

(1922)





« Kesin sonuç her zaman taarruzla alınır. »

(1924)





TABİAT





« …Türk yalnız tabiatı kutsal bilir. »

30.11.1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç





« …Tabiata egemen olmasını bilmeyen yaratıklar, varlıklarını koruyamamışlardır. Tabiat onları, kendi unsurları içinde ezmekten, boğmaktan, yok etmekten ve ettirmekten çekinmemiştir.





Türk, bu büyük hakikati, üzelden tanımak kapasitesini göstererek kapsal bir dölenle, toprağı ve onun türlü ürünlerini insanlığa verimli kılmış; okan denizlerde göğüslenmedik dalgalar bırakmayarak, insanlığa refah ve kültür yolları açmıştır… »

03.05.1935, Havacılık hakkında Konuşma.





TALİH





« …Talihin aslı, tatbiki mümkün olan meselelerde düşündükten ve dikkatle inceledikten sonra işe başlamaktır… »

30.11.1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç.





TAPU DAİRESİ





« Bu önemli iştir. Kanun böyle emrediyorsa, yaptığı işin güven duygusuna muhtaç bir vatandaş gibi ben de tapu dairesine gidebilirim. »

11 Mayıs 1938.





TARIM





« Millî ekonominin temeli tarımdır. »

(1937)





TARİH





« Tarih ne güzel aynadır. İnsanlar, özellikle ahlâkla gelişmemiş kavimler, en büyük kutsal kavramlar karşısında bile hasis duygulara tâbi olmaktan nefislerini men edemiyor. Tarihin sinesine geçen büyük hâdiselerde bu hadiseler içinde uygulayıcı ve etkili olanların hâl hareket ve muameleleri onların ahlâk seviyelerini ne açık gösterir. »

(1915)





« Tarih: Bir milletin kanını, hakkını, varlığını hiç bir zaman inkâr edemez. »

(1919)





« Tarih yapan akıl, mantık, muhakeme değil, belki bunlardan çok hissiyattır. »

15.03.1923, Adana’da Halkla Konuşma.





« Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve gerileme sebeplerini ararken birçok siyasi, askerî, sosyal sebepler bulmakta ve saymaktadır… »

17.11.1923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi.





« Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanı şaşırtacak bir nitelik alır. »

(1931)





« Bir eser meydana getirerek, ertesi gün pişman olmaktansa, hiçbir eser meydana getirememek güçsüzlüğünü itiraf etmek daha iyidir. »

(1931)





« Tarih; hayal mahsulü olamaz. Tarih yazarken gerçek olayları bulmaya çalışmalıyız. Eğer bunları bulamazsak meçhuliyeti ve bu noktadan cehlimizi itiraf etmekten çekinmeyelim. »

10 Kasım 1935, Ulus.





TARİKATLAR





« Mevcut tarikatların gayesi kendilerine tâbi olan kimseleri dünyevi ve manevi olan hayatta saadete eriştirmekten başka ne olabilir? Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için kâfidir. »

30. 08. 1925, Kastamonu’da İkinci bir Konuşma.





TAYYARECİ (PİLOT)





« Tayyareciler, şunu unutmayınız ki, yarının en büyük tehlikeleri semalardan gelecektir. Bu sebeple sizler anî gelebilecek tehlikelere karşı koymak için daîma hazır bulunmaya ve o şekilde yetişmeye gayret edeceksiniz. »

(1933)





TEKKELER





« Tekkeler mutlaka kapatılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti her şubede doğru yolu gösterecek kudrete sahiptir. Hiçbirimiz tekkelerin uyarılarına muhtaç değiliz. Biz, medeniyetten, ilim ve fenden kuvvet alıyoruz ve ona göre yürüyoruz. Başka bir şey tanımayız. Tekkelerin gayesi halkı deli (meczup) ve aptal yapmaktır. Halbuki halk deli (meczup) ve aptal olmamaya karar vermiştir. Bunlar basit bir iş gibi görünür, fakat önemi vardır. »

31.08.1925, Çankırı, Anadolu Ajansı.





TELEFON





« Telefon şebekesi memleket içinde, bir program dahilinde genişlemektedir. Bu faaliyeti takdir ve teşvik etmek isterim… »

01.11.1936, TBMM, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.





TELGRAF





« Telgrafçılık biliminin öğretilmesi maksadıyla gerekli eğitim araçlarından faydalanılarak yüksek telgraf okulu kurulacak ve uygun vilayetlerde baş müdüriyetler makamlarında dershaneler açılacaktır… »

01.03.1923, TBMM, 4. Toplanma Yılını Açarken.





TERBİYE (Eğitim)





« Terbiyedir (eğitim) ki bir milleti ya hür, müstakil, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır; ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder... Efendiler; terbiye (eğitim) kelimesi yalnız olarak kullanıldığı zaman herkes kendince istediği bir anlama çeker. Ayrıntılara girişilirse terbiyenin (eğitimin) hedefleri, maksatları çeşitlenir. Meselâ dinî terbiye (eğitim), millî terbiye (eğitim), uluslararası terbiye (eğitim)…. Bütün bu terbiyelerin (eğitimlerin) hedef ve gayeleri başka başkadır. »

22.09.1924, Samsun Öğretmenleriyle Konuşma.





TESETTÜR





« …Din icabı olan tesettür, kısaca ifade etmek lâzım gelirse, denebilir ki kadınları sıkıntıya sokmayacak ve adaba aykırı olmayacak basit şekilde olmalıdır. Tesettür, kadını hayatından, mevcudiyetinden soyutlayacak bir şekilde olmamalıdır… »

31.01.1923, İzmir, Halk İle Konuşma.





« …Dinimizin tavsiye ettiği tesettür hem hayata hem fazilete uygundur. Kadınlarımız şeriatın tavsiyesi, dinin emri mucibinde tesettür etselerdi ne o kadar kapanacaklar, ne o kadar açılacaklardı. Tesettür-ü şer’î, kadınlar için mucibi müşkilât olmayacak, kadınların hayatı içtimaiye de, hayatı iktisadiyede, hayatı maişette ve hayatı ilimde erkeklerle teşriki faaliyet etmesine mâni bulunmayacak bir şekli basittedir. Bu şekli basit heyeti içtimaiyemizin ahlâk ve adabına mugayir değildir. »

21.03.1923, Konya Kadınları İle Konuşma.





TEŞKİLAT-I ESASİYE KANUNU





« …Teşkilatı Esasiye Kanunu da Osmanlı İmparatorluğu’nun, Osmanlı devletinin öldüğünü idrak ve ifade ve onun yerine yeni Türkiye Devleti’nin geçtiğini ilân eyleyen bir kanundur ve bu devletin hayatının da kayıtsız şartsız hâkimiyetin milletin üzerinde olmasıyla mümkün olacağını ifade eden bir kanundur… »

17.02.1923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi.





TİCARET





« …Sizin için zafer ve ilerleme sahası iktisadiyatta ve ticarettedir. Bunu takdir ediyorsanız, çok çalışmaya mecbursunuz. Aksi takdirde memleketin gerçek sahibi olduğunuzu söyleseniz bile, kimseyi inandıramazsınız… »

17.03.1923, Mersin’de Bir Konuşma.





« …Ticaret için iki şey lazımdır. Biri, dışarıya çıkarılacak ürünlere yer temin etmektir. Bu olmazsa ticaret yoktur. Bunları dışarıya sevk edebilmek için seri ve emin vasıtalara muhtacız. Dolayısıyla bütün kuvvetimizle bir an evvel otomobiller, şoseler ve tren yolları yapmaya mecburuz. İkinci durak ticarette düşüneceğimiz ikinci iş, ihracat ve ithalâtımıza aracı vazifesini gören ticareti, yabancı tüccarların elinden kurtarmaktır… »

20.03.1923, Konya Esnaf ve Tüccarlarıyla Konuşma.





« Dış ticaret politikamızın özelliği şudur: İç ve dış durumun gereklerini daima karşılamak suretiyle seyirlerine uyum sağlamak. İç ticarete gelince, bunda en önde gördüğümüz esas, teşkilâtlandırma ve belirli tipler üzerinde işleme ve rasyonel çalışmadır. »

01.11.1937, T.B.M.M., Beşinci Dönem, Üçüncü Toplanma Yılını Açarken.



« Dış ticarette takip ettiğimiz ana prensip, ticaret dengemizin aktif karakterini korumaktır. Çünkü, Türkiye ödemeler dengesinin en mühim esasını, bu teşkil eder. »

01.11.1937, T.B.M.M., 5. Dönen, 3 Toplanma Yılını Açarken





TİYATRO





« Tiyatro bir memleketin kültür seviyesinin aynasıdır. »

(1932)





TOPRAK KANUNU





« Toprak Kanununun bir sonuca varmasını Kamutay’ın yüksek himmetinden beklerim. Her Türk çiftçi ailesinin geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması, mutlaka lâzımdır. Vatanın sağlam temeli ve imarı bu esastadır. Bundan fazla olarak, büyük araziyi modern vasıtalarla işletip vatana fazla ürün temin edilmesini teşvik etmek isteriz. »

01.11.1936, T.B.M.M., Beşinci Dönem, İkinci Toplanma Yılını açarken.





TÜCCAR





« Tüccar, milletin emeği ve üretimi kıymetlendirilmek için eline ve zekâsına emniyet edilen ve bu emniyete liyâkat göstermesi gereken adamdır. »

01.11.1937, T.B.M.M., Beşinci Dönem Üçüncü Toplanma Yılını Açarken





TÜRK





« …Memleket sizindir, Türklerindir. Bu memleket tarihte Türktü, o halde Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. »

16.03.1923, Adana Esnaflarıyla Konuşma.





« Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca, hürriyet ve istiklâle sembol olmuş bir milletiz. »

(1927)





« Bütün uygar eserleri, bütün dünyada ilk defa yapmış ve yaşamış olan insanlar Türk ırkındandır. »

(1930)





« Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağım oldu. Kendimi hiç bir zaman Osmanlılığın telkin ettiği başka ulusları öven ve Türklüğü aşağı gören eksiklik duygusuna kaptırmadım. »

(1931)





« Ne Mutlu Türküm Diyene. »

29.10.1933, Onuncu Yıl Nutku.





« Türk ! Övün, çalış, güven. »

(1934)





« Yüksel Türk…Senin için yüksekliğin sınırı yoktur. »

(1935)





TÜRK ALFABESİ





« …Büyük Türk milleti cehaletten az emekle kısa yoldan ancak kendi güzel ve asîl diline kolay uyan böyle bir vasıta ile sıyrılabilir. Bu okuma yazma anahtarı ancak Lâtin esasından alınan Türk alfabesidir. Basit bir tecrübe Lâtin esasından Türk harflerinin, Türk diline ne kadar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlâtlarının ne kadar kolay okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır. »

01.11.1928, T.B.M.M., 3. Dönem, 2.Toplanma Yılını Açarken.





TÜRK ÇOCUĞU





« Türk çocuklarında kabiliyet her milletinkinden üstündür. »

(1924)





« Türk milletinin geleceği, bugünkü evlâtlarının doğru görüşü ve yıkılmaz azmiyle büyük ve parlak olacaktır. »

(1925)





« Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. »

(1930)





TÜRK DEMOKRASİSİ





« …Türk demokrasisi Fransa ihtilâlinin açtığı yolu takip etmiş, ancak kendine has ayırıcı özellikle gelişmiştir. Zira her millet inkılâbını sosyal ortamının baskı ve ihtiyacına tabi olan ve hal ve vaziyetine ve bu ihtilâl ve inkılâbın meydana geliş zamanına göre yapar… »

08.03.1928, Le Matin Muhabirine Demeç.





TÜRK DİLİ





« Dilin millî ve zengin olması millî duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuurla işlensin. »

(1930)





« Milliyetin çok belirgin niteliklerinde biri dildir. Türk milletindenim diyen insan her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. »

(1931)





« Dilimiz çok zengindir, güzeldir. Bunu ortaya çıkaracaklar sizin gibi duygusu derin, yorulmaz Türk gençleridir. Türkçemizi günün en ileri bilgi dili yapmak değerli araştırmacılarınız olan beklenir… »

29.08.1922, Millî Türk Talebe Birliği Telgrafına Cevabı.





« Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet teşkilâtımızın, dikkatli, alâkalı olmasını isteriz. »

01.11.1932, T.B.M.M., 4. Dönem, 2. Toplanma Yılını Açarken.





TÜRK KADINI





« Türk kadını dünyanın en aydın en faziletli ve en ağır kadını olmalıdır. Ağır sıklette değil; ahlâkta, fazilette ağır, ağırbaşlı bir kadın olmalıdır. Türk kadınının vazifesi, Türk’ü zihniyetiyle, kol gücüyle, azmiyle koruma ve müdafaaya gücü yeterli nesiller yetiştirmektir. Milletin kaynağı, toplum hayatının esası olan kadın, ancak faziletli olursa vazifesini yerine getirebilir. Herhalde kadın çok yüksek olmalıdır... »

14.10.1925, İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda Bir Konuşma





« Türk kadınının dünya kadınlığına elini vererek dünyanın barış ve güveni için çalışacağına emin olabilirsiniz. »

(1935)





« Bizce Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi, bugün de en muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır. »

(1935)





TÜRK MİLLETİ





« Ben de bazı arkadaşlarım gibi batı milletlerini, bütün dünyanın milletlerini tanırım. Fransızları tanırım. Almanları, Rusları ve bütün dünya milletlerini şahsen tanırım ve bu tanışmam da harp sahalarında olmuştur, ateş altında olmuştur. Ölüm karşısında olmuştur. Yemin ederek size temin ederim ki, bizim milletimizin manevî kuvveti bütün milletlerin manevî kuvvetinin üstündedir… »

08.07.1920, T.B.M.M.





« Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum… »

29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.





« Türk Milletinin istidadı ve kat’î kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir. »

(1924)





« Türk milletinin gelişmesine asırlardan beri set çeken engelleri kaldırmak ve genel hayata çağdaş medeniyetin kanunlarını ve vasıtalarını vermek için sarf ettiğimiz gayretlerin milletin genel kabulünü kazandığı muhakkaktır. »

(1926)





« Bütün insanlığa ziraatı, sanatı ilk öğreten Türk milleti idi. Türk milletinin dünyaya eğiticilik etmiş olduğuna artık hakiki alimlerin şüphesi kalmamıştır… »

27.01.1931, İzmir’de Fırka Kongresinde Konuşma.





« …Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü, Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale müspet ilimdir… »

29.10.1933, Ankara, Onuncu Yıl Nutku.





TÜRK OCAKLARI





« Son seyahatimde ziyaret ettiğim bütün ocaklarda beni çok memnun eden bir faaliyete, canlılığa şahit oldum. Bilhassa Türk Ocaklarının bulunduğu merkezlerde faydalı bir takım hizmetlerle halk üzerinde çok uygun bir etki bıraktığına şahit oldum. Şimdi burada gördüğüm gibi, milletin birçok güzide aydınları Türk Ocaklarında toplanmıştır… »

18.12.1930, İstanbul’da Bir Konuşma.





« Kuruluş tarihinden beri ilmî sahada halkçılık ve milliyetçilik ilkelerini yaymaya ve genelleştirmeye sadakatle ve imanla çalışan ve bu yolda memnuniyeti gerektiren hizmetleri geliştirmiş olan Türk Ocaklarının, aynı esasları siyasi ve tatbiki sahada tahakkuk eden fırkamla bütün manasıyle yekvücut olarak çalışmalarını münasip gördüm… »

25.03.1931, Hâkimiyet-i Milliye Muhabirine Demeç.





« Türk Ocakları, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın bir kültür şubesidir. Fırka, milleti terbiye edecek ; ilim, iktisat, siyaset ve güzel sanatlar gibi bütün kültür sahalarında vatandaşları yetiştirmek için önderlik edecektir. Ocaklılar, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın programını vatandaşlara izah etmekle asıl vazifelerini yapmış, ideallerine en büyük hizmeti gerçekleştirmiş olurlar… »

04.02.1931, Aydın Türk Ocağında Bir Konuşma.





TÜRK TARİH VE DİL KURUMU





« …Bu iki ulusal kurumun, tarihimizin ve dilimizin, karanlıklar içinde unutulmuş derinliklerini, dünya kültüründeki analıklarını, reddolunmaz ilmi belgelerle ortaya koydukça, yalnız Türk milleti için değil ve fakat bütün ilim âlemi için, dikkat ve intibahı çeken, kutsal bir vazife yapmakta olduklarını emniyetle söyleyebilirim… »

01.11.1936, T.B.M.M., Beşinci Dönem, İkinci Toplanma Yılını Açarken.





« Türk Tarih ve Dil Kurumlarının, Türk millî varlığını aydınlatan çok kıymetli ve önemli birer ilim kurumu mahiyetini aldığını görmek, hepimizi sevindirici bir hâdisedir. »

01.11.1937, T.B.M.M., Beşinci Dönem, 3.Toplanma Yılını Açarken.





TÜRK TAYYARE CEMİYETİ





« Türk milletinin hava kuvvetlerimizin takviyesi lüzumunu idrak ve takdire değer fedakârlıkları ortaya koyması, siyasî ve medenî olgunluğunun en büyük delilidir. Bu yolda rehberlik eden Tayyare Cemiyeti’nin çalışmalarını takdir ederim… »

08.06.1921, Anadolu Ajansı Muhabirine Demeç.





« …Vatandaşların kendi girişimleriyle kurdukları Tayyare Cemiyeti, az zamanda verdiği semerelerle geniş bir rahatlama ümit ettirmektedir. »

01.11.1925, T.B.M.M., İkinci Dönem Üçüncü Toplanma Yılını Açarken.





TÜRKİYE





« Türkiye Türklerindir ; işte milliyetperverlerin ilkesi budur. Biz, haklarımızı korumak için mücadeleye devam etmeye karar verdik. »

1921, Ağustos, Associated Press Muhabirine Demeç.





« …Büyük Millet Meclisi tarafından idare edilmekte olan yeni Türkiye, Babıâlî’nin idaresi altındaki eski Osmanlı İmparatorluğu değildir. Yeni Türkiye şeref ve haysiyetini, kudret ve kuvvetini bilen ve haklarını korumak için varlığını tehlikeye atmaya da hazır ve amadedir. »

25.12.1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot’ya Çankaya’da Verilen Beyanat.





« …Yeni Türkiye yöneticileri uyuşuk ve miskin değildir. Kendini bildiği kadar muhataplarını da bilir. Kendi yapacağını takdir ettiği kadar muhataplarının da yapabileceğini değerlendirir. »

30.01.1923, İzmir, İzmir Basın Mensuplarına beyanat.





« Efendiler, asırlardan beri Türkiye’yi idare edenler çok şey düşünmüşlerdir ; fakat yalnız bir şeyi düşünmemişlerdir : Türkiye’yi. Bu düşüncesizlik yüzünden Türk vatanının, Türk milletinin uğramış olduğu zararları ancak bir tarzda telâfi edebiliriz : O da artık Türkiye’de Türkiye’den başka bir şey düşünmemek. Ancak bu zihniyetle hareket ederek her türlü selâmet ve saadet hedeflerine ulaşabiliriz. »

30.08.1924, Dumlupınar’da Konuşma.





TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ





« …Yüce Meclisiniz aynı zamanda bir Kurucu Meclis yetkilerine sahiptir. Mevcut anayasayı kaldırır, yerine yenisini koyabilir. »

20.01.1921, T.B.M.M.





« …Bu meclisin gayesi, millî sınırlar içinde millî kurtuluşu sağlamaktır. Türk ulusu bir bağımsız varlık olarak haklarının kabul edilmesinden başka bir şey istememektedir. »

Ocak 1921, Daily Epress Gazetesinin Sorusuna Cevap.





« …Hakikatte hakim olan ve her şeyi idare eden merci, Millet Meclisidir… »

02.11.1922, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç.





« Türkiye Devleti’nin yegane ve hakiki mümessili yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. »

(1922)





« Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bütün programlarının dayanağı şu iki ilkedir: Tam bağımsızlık, kayıtsız ve şartsız millî hakimiyet. Birinci ilkenin ifadesi, Misak-ı Millî’dir. İkinci ve hayatî dan ilkenin beyanı Anayasa Kanunudur… »

16.01.1923, İstanbul Gazete Temsilcilerine.





« …Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun en büyük hak ve vekalet yoluyla tayin ve tesis ettiği idare şekli zaman ile sınırlı değildir ve olamaz. »

01.03.1923, T.B.M.M., 4.Toplanma Yılını Açarken.





« …Yeni Türkiye devletini milletin vekillerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi idare eder… »

07.02.1923, Balıkesir’de Halka Konuşma.





TÜRKİYE CUMHURİYETİ





« Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır ! »

29.10.1923, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Meclise mesaji.





« Türkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir. Biri millet kararı diğeri en elim ve en zor şartlar içinde dünyanın takdirine hakkıyla layık olma niteliği kazanan ordumuzun kahramanlığı ; bu iki şeye güvenir… »

22.02.1924,İzmir, Ordu İleri Gelenleriyle İkinci Konuşma.





« Türkiye Cumhuriyeti halin bilincinden doğmuş olduğuna göre, ileriye ve yeniliğe uzun adımlarla yürümeye devam edecektir. »

(01.09.1925)





« Türk milletinin yapısına ve adetlerine en uygun idare, cumhuriyet idaresidir.»

(1924)





« …Benim nâçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır… »

19.06.1926, Anadolu Ajansına Demeç.





« Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir. »

29.10.1933, Onuncu Yıl Nutku.





« Devleti ve hükümeti kendi malı ve koruyucusu tanımak, bir millet için büyük nimet ve mazhariyettir. Türk milleti bu sonuca cumhuriyetle varmış ve her sene bunun artan faydalarını görmüş ve göstermiştir… »

01.11.1936, T.B.M.M., 5.Dönem, 2.Toplanma Yılını Açarken.





« Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür »

(1936)





TÜRKİYE CUMHURİYETİ KANUNLARI





« Biz yurt emniyeti içinde fertlerin emniyetini de, lâyık olduğu derecede göz önünde tutarız. Bu emniyet, Türk Cumhuriyeti kanunlarının, Türk hakimlerinin teminatı altında, en ileri şekilde mevcuttur. Kanunlarımızda yaptığımız bazı tadiller ve kabul buyurduğunuz Meşhut Cürümler Kanunu, bu amaca kuvvetle hizmet etmiştir. »

01.11.1937, T.B.M.M., 5.Dönem, 3.Toplanma Yılını Açarken.





TÜRKİYE DEVLETİ





« …Yeni Türkiye devleti temellerini süngü ile değil, süngünün dahi istinat ettiği iktisadiyatla kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. »

16.01.1923, İstanbul Gazeteleri Temsilcilerine.





« …Yeni Türkiye Devleti, cihana hakim o büyük ve güçlü fikrin Türkiye’de görünümüdür, gerçekleşmesidir. Dünyanın sosyal ve siyasî gereklerinden doğan ve binlerce senelik Türk tarihinin tekâmülü olan devletimiz, devam ve istikrarın bütün nitelik ve şartlarını taşımaktadır. »

13.08.1923, T.B.M.M., 2.Dönemi Açarken.





TÜRKİYE SİYASETİ





« Türkiye ; prensiplerine sadık olarak katiyetle barışsever bir siyaset takip etmektedir… »

25.10.1928, Lehistan Elçisinin Söylevine Cevap.







« Komşularıyla ve bütün devletlerle iyi geçinmek, Türkiye siyasetinin esasıdır…Bu ilkenin bütün devletlerce siyaset esası kabul edilmesiyledir ki medeniyet için ve milletin saadet ve refahı için en lâzımlı olan sulh istikrar kazanmış olur. »

16.10.1930, Yugoslavya Elçisinin Söylevine Cevap.





U





UMUMİ MÜFETTİŞLİK





« Doğu vilâyetlerimizin bir kısmında kurulan umumî müfettişlik isabetli ve faydalı olmuştur. Cumhuriyet kanunlarının emniyetle sığınılacak, tek yer olduğunun anlaşılması bu havalide huzur ve gelişme için esaslı bir başlangıçtır… »

01.11.1928, T.B.M.M., 3.Dönem, 2.Toplanma Yılını Açarken.









Ü





ÜNİFORMA



« …Bana Fransızlar, elbisesiz askerlerin çete olduklarından bahsettikleri zaman, hayır onlar çete değildir, bizim askerimizdir dedim. Üzerinde üniforma yoktur dediler. Üzerindeki elbisesi üniforma dedim ve bunu Fransızlar anlamlı ve yeterli bir cevap buldular… »

14.08.1920, T.B.M.M.





ÜNİVERSİTE





« Yüksek tahsil gençlerimizi istediğimiz ve muhtaç olduğumuz gibi millî şuurlu ve modern kültürlü olarak yetiştirmek için İstanbul Üniversitesi’nin gelişmesi, Ankara Üniversitesi’nin tamamlanması ve Doğu Üniversitesi’nin yapılan etütlerle tespit edilmiş olan esaslar dairesinde Van gölü civarında kurulması çalışmasına hızla ve önemle devam edilmektedir. »

01.11.1938, T.B.M.M., 5.Dönem, 4.Toplanma Yılını Açıs Nutku.





« …Üniversite kurmaya verdiğimiz önemi söylemek isterim. Yarım tedbirlerin kısır olduğuna şüphe yoktur. Bütün işlerimizde olduğu gibi maarifte ve kurulan üniversitede de radikal tedbirlerle yürümek kesin kararımızdır. »

01.11.1933, T.B.M.M., 4.Dönem, 3.Toplanma Yılını

Açarken.





ÜRETİCİ





« Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım. »

















V





VAKIFLAR





« …Malûmdur ki vakıflar, memleketimizin mühim bir servetini teşkil eder. Bu servetten millet ve memleketi hakkıyla istifade ettirebilmek için Şeriyye Vekâletiyle beraber bütün Bakanlar Kurulunun ve hatta yüce meclisin bu hususu ehemmiyetle tetkik ile bu büyük müessesenin yıpranmaktan korunmasını ve memlekete verimli bir hale getirilmesini temenni ederim… »

01.03.1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken.





VATAN





« Vatan evlât ve ahfadımız için cennet yapılmaya lâyık elyak bir vatandır. »

(1923)





« …Efendiler artık vatan imar istiyor, zenginlik ve refah istiyor. İlim ve marifet, yüksek medeniyet, hür fikir ve hür zihniyet istiyor. Şeref, namus, istiklâl, hakikî varlık, vatanın bu taleplerini tamamen ve seri olarak yerine getirmek için esaslı ve ciddi bir biçimde çalışmayı emreder. »

30.08.1924, Dumlupınar’da Konuşma.





VERGİ



« Hayatı ucuzlatmak icap ettikçe, vergileri indirmek siyasetine devam edeceğiz… »

01.11.1936, T.B.M.M., 5.Dönem, 2.Toplanma YılınıAçarken.





« …Vergi usullerinin ıslahı çarelerinin aranmasına da ehemmiyetle devam olunmalıdır. İyi usul ve iyi tatbikin memnun edici neticelerini vatandas, hiç bir işte vergi mevzuu kadar hassasiyetle takdir etmez. »

01.11.1936, T.B.M.M., 5.Dönem, 2.Toplanma, YılınıAçarken.





Y





YABANCI SERMAYE





« …Tabiidir ki, dışardan gelecek sermayeye, yol gösterici faaliyetlere, çalışma usullerine ihtiyacımız vardır. Fakat bu, birliğimize, bağımsızlığımıza son verecek bir vesayet tarzı demek olamaz. Bize yardımcı olacak insaniyetkâr kaynaklara biz de karşılıklı taahhüt ile birliğimiz ve bağımsızlığımız çerçevesinde samimiyetle bağlı oluruz. »

24/25.10.1919, Amasya’da Tasvîri Efkâr Muhabiri ile Mülâkat.





« Birtakım iktisadî meseleler vardır ki, biz bunları kendi kaynaklarımızla ve yalnız kendi sermayemizle halledemeyiz. Bize yardım edecek dostlar aramaya mecburuz… »

02.11.1922, Le Petit Parisien Muhabirine Demeç.





« …Kanunlarımıza uymak şartıyla yabancı sermayelerine lâzım gelen güvenceyi vermeye her zaman hazırız ve arzu edilen odur ki, yabancı sermayesi bizim çalışmamıza ve servetimize katkıda bulunsun… »

17.02.1923, İzmir İktisat Kongresi’ni Açış Söylevi.





YAŞAMAK





« …İnsanlar dünyaya mukadder oldukları kadar yaşamak için gelmişlerdir. Yaşamak demek faaliyet demektir… »

31.01.1923, İzmir’de Halk İle Konuşma.





YETİMLER YURDU





« Vatanını kurtarma uğrunda şehit olanların yetimleri bütçenin müsaadesi oranında yer yer kurulan yetim yurtlarına yerleştirilmektedir… »

01.03.1923, T.B.M.M., 4.Toplanma Yılını Açarken.





YİRMİ ÜÇ NİSAN





« Yirmi Üç Nisan Türkiye millî tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir cihan-ı husumete karşı duran Türkiye halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni oluşturmak hususunda gösterdiği harikayı ifade eder. »

23.04.1922, Yeni Gün Muhabirine Demeç.





YOL





« …Yollarımızı asrın, mevcut gelişmelerin icap ettirdiği mükemmel bir hale getirmek lâzımdır. Ancak bu suretle memlekette hüküm süren fakirliğe çare bulabiliriz. »

15.01.1923, Eskişehir’de Halka Yapılan Konuşma.







Z





ZABİT (SUBAY)





« …Orduda inzibatın yegâne vasıta-i tecellisi münevver, kahraman, fedakâr zabitandır. »

01.11.1920, Ankara, Ankara Zabit Namzetleri Talimgahının ilk Mezunlarının Diploma Töreninde.





« …Bir ordunun kıymeti subaylarının ve kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür… »

24.03.1923,Kütahya, Öğretmenlerle Konuşma.





ZAFER





« Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için en belli başlı bir vasıtadır. »

(1921)





« …Bundan sonra pek mühim zaferlere kavuşacağız. Fakat bu zafer süngü zaferleri değil, iktisat ve ilim ve irfan zaferleri olacaktır… »

25/26.01.1923, Alaşehir’de Halkla Konuşma.





« …Hakiki zafer savaş meydanlarında başarılı olmak değil, asıl zafer başarıların kaynaklarını kuvvetlendirmek, milleti yükseltmektir… »

15.03.1923, Adana Türk Ocağında Konuşma.





« Arkadaşlar dünyada fetihlerin iki vasıtası vardır. Biri kılıç diğeri sapan… Zaferin vasıtası yalnız kılıçtan ibaret kalan bir millet, bir gün girdiği yerden kovulur, rezil edilir, sefil ve perişan olur. Öyle milletlerin sefaleti, perişaniyeti o kadar kararlı ve elimdir ki, kendi memleketinde bile mahkûm ve esir bir halde kalabilir. Onun için hakiki zafer yalnız kılıçla değil, sapanla yapılandır… »

16.03.1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.





« Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner. »

(1923)





« Zaferlerin sürekli neticeler vermesi ancak kültür ordusunun varlığına bağlıdır. »

(1923)





ZEYBEK DANSI





« Selim Sırrı Bey Zeybek raksını geliştirirken ona bir medenî şekil vermiştir. Bu sanatkâr üstadın eseri hepimiz tarafından kabul edilerek millî ve sosyal hayatımızda yer tutacak kadar olgunlaşmış, estetik bir şekil almıştır. Artık Avrupalılara : « Bizim de mükemmel bir raksımız var » diyebiliriz ve bu oyunu salonlarımızda, müsamerelerimizde oynayabiliriz. Zeybek dansı her sosyal salonda kadınla beraber oynanabilir ve oynanmalıdır. »

13.10.1925, İzmir’de kız 0ğretmen Okulunda BirKonuşma.





ZİRAAT





« Ben de çiftçi olduğumdan biliyorum. Makinesiz ziraat olmaz. El emeği güçtür. Birleşiniz. Birliklerle makine alırsınız. Senede yüz dönüm ekeceğinize on misli, yüz misli fazla ekersiniz. Memleketimiz hakiki çiftçi memleketidir. Henüz bu konuda hak sahibi değiliz. Fakat ziraat memleketi olacağız. Bu da makine ile olacaktır! »

24.08.1925, Kastamonu’da Bir Konuşma





« Millî ekonominin temeli ziraattir. Bunun içindir ki, ziraatte kalkınmaya büyük önem vermekteyiz. Köylere kadar yayılacak programlı ve pratik çalışmalar, bu maksada erişmeyi kolaylaştıracaktır. »

01.11.1937, T.B.M.M., 5.Dönem, 3.Toplanma Yılını Açarken.

Hiç yorum yok:

Son Yorumlar

Son Konular

"Engellerden hiç biri, bilimden yararlanmayi engelleyemez. " K. ATATÜRK