1 Ocak 2010 Cuma

Atatürk Sözleri / A'dan F'ye

A


ADALET

«Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz.»
1920.

«Zamanın değişmesiyle hükümlerin değişmesi inkâr olunamaz kuralı adlî politikamızın temelidir.»
1922.


ADLİYE

« En yeni kanunlarla donanmış olan adliyemizin basireti ve adaleti uygulamak için gösterdiği dikkat milletin huzur ve nizamını korumağa kâfi ve muktedirdir.»
01.11.1929, T.B.M.M. 3. Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken.

« Adliyemizin emin olduğumuz yüksek gücü sayesindedir ki, Cumhuriyet, kaçınılmaz gelişimi takip edebilecek ve türlü şekil ve türdeki tecavüzlere karşı vatandaşın hukukunu ve memleketin düzenini koruyabilecektir.»
01. 11. 1930 T.B.M..M. 3. Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.


ADLİYE SİYASETİ

«Adliye politikamızda takip edilecek gaye, evvela halkı yormaksızın süratle, isabetle, emniyetle adaleti dağıtmaktır. İkinci olarak toplumumuzun bütün dünya ile teması doğal ve zorunludur; bunun için adaletimizin seviyesini bütün medeni toplumların derecesinde bulundurmak mecburiyetindeyiz. Bu hususları sağlamak için mevcut kanun ve usullerimizi bu bakış açılarına göre yenilemekteyiz ve yenileyeceğiz…»
01. 03. 1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.


AHLAK

«Hiç bir millet yoktur ki, ahlâk esaslarına dayanmadan ilerlesin …»
24. 12. 1919., Kırşehir Gençler Derneği’ndeki Hitabe.

«Tehdit esasına dayanan ahlâk, bir fazilet olmadıktan başka güvene de lâyık değildir.…»
25. 08. 1924, Muallimler Birliği Kongresi Üyelerine.


AİLE HAYATI

«…Medeniyetin esası, gelişme ve gücün temeli aile hayatındadır. Bu hayatta fenalık, muhakkak sosyal, ekonomik, siyasal güçsüzlüğe sebep olur. Aileyi teşkil eden kadın ve erkek unsurların doğal haklarına sahip olmaları, aile görevlerini başaracak güçte olmaları gereklidir.»
30. 08. 1924, Dumlupınar’da Konuşma.

« Efendiler, sosyal hayatın kökeni, aile hayatıdır. Aile, açıklamaya gerek yoktur ki, kadın ve erkekten oluşur…»
28. 08. 1925, İnebolu’da Bir Konuşma.


ALLAH

«… Tanrı birdir, büyüktür…»
01. 11. 1922, T.B.M.M.

«… Biliriz ki, Allah dünya üzerinde yarattığı bu kadar nimetleri, bu kadar güzellikleri insanlar istifade etsin, varlık içinde yaşasınlar diye yaratmıştır. Ve âzami derecede faydalanabilmek için de, bugün kâinattan esirgediği zekâyı, aklı insanlara vermiştir..»
17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi.


ANAYASA

«… Anayasa, milletin tamamıyla arzularını ve meclisin mahiyetini ve gerçek şeklini gösterir bir kanundur…»
21. 02. 1921, T.B.M.M.

«… Anayasa da, Osmanlı İmparatorluğunun, Osmanlı Devletinin öldüğünü idrak ve ifade ve onun yerine yeni Türkiye Devleti’nin geçtiğini ilân eyleyen ve bu devletin hayatının da kayıtsız şartsız hakimiyetin milletin elinde kalmasıyla mümkün olduğunu ifade eden bir kanundur…»
17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi.

«Anayasanın asıl ruhu ise kitaplara geçmesinden evvel milletin dimağında ve vicdanında toplanmış olmasıyla ve ancak bunun ifadesi olmak üzere kurduğu meclise verdiği gerçek görev ile senelerden beri hükümlerini fiilen uyguluyor olmasıyla ve en nihayet kanun şeklinde dünyanın gözleri önüne konmasıyla gerçekleşmiştir…»
16. 01. 1923, İstanbul Gazete Temsilcilerine Hitap.


ANNE

« Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir. »
1923.

« Kadının en büyük vazifesi analıktır. İlk terbiye verilen yer ana kucağı olduğu düşünülürse bu görevin önemi gerektiği gibi anlaşılır….»
31. 01. 1923, İzmir’de Halk ile Konuşma.


AŞAR VERGİSİ

«…Memleketin başında ortaçağın en insafsız belâsı olarak hâlâ musallat duran aşarın kaldırılmasını yüce meclise teklif edebilecek bir ekonomik seviyeye Cumhuriyet idaresinin bir senede ulaşmış olması, cidden memnuniyet vericidir.»
01. 11. 1924, T.B.M.M. 2.Dönem 2.Toplanma Yılını Açarken.

«… Köylümüz ve ziraatimiz üzerindeki aşar kâbusunun ortadan kaldırılması ile meydana gelen rahatlık, milletin daha çok üretmek, daha rahat olmak için çalışmak arzularını teşekkür edilecek bir derecede arttırmıştır.»
01. 11. 1925, T.B.M.M. 2. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.


AŞILAMA

«Yayılan ve bulaşıcı hastalıklara karşı insanları muhafaza hususunda hizmetleri görülen aşıları hazırlamakla meşgul Hıfzısıhha müesseselerimiz tam bir başarıyla çalışmasına devam ve mücadeleye faydalı hizmetler ifa etmektedirler. 1921 yılı içerisinde üç milyon kişilik çiçek aşısı yapabilen Sivas müessesesi geçen sene içinde beş milyon kişilik çiçek aşısı, beş yüz otuz yedi kilogram kolera, dört yüz yedi kilogram tifo aşıları üretmiş ve bunlar âhâliye yeter derecede uygulanmıştır…»
01.03.1923, T.B.M.M. 4.Toplanma Yılını Açarken.


AYDIN

«… Aydın sınıfı ile halkın anlayış ve hedefi arasında doğal bir uygunluk olması lazımdır. Yani aydın sınıfın halka telkin edeceği fikirler, halkın ruh ve vicdanından alınmış olmalıdır…»
20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma.

«… Aydınlarımız, milletimi en mutlu yapayım der. Başka milletler nasıl olmuşsa onu da aynen öyle yapalım der. Ama düşünmeliyiz ki, böyle bir teori hiç bir devirde muvaffak olmuş değildir. Bir millet için saadet olan bir şey diğer millet için felaket olabilir. Aynı sebep ve şartlar birini mutlu ettiği halde diğerlerini bedbaht edebilir. Onun için millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü ilminden, keşiflerinden, gelişmelerinden istifade edelim, ama unutmayalım ki, asıl temeli kendi içimizden çıkarmak mecburiyetindeyiz.»
20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma.

«… Aydınlarımız içinde çok iyi düşünenler vardır. Fakat genellikle şu hatamız vardır ki, araştırma ve çalışmamıza zemin olarak çok vakit kendi memleketimizi, kendi tarihimizi, kendi geleneklerimizi, kendi özelliklerimizi ve ihtiyaçlarımızı almalıyız. Aydınlarımız belki bütün dünyayı, bütün diğer milletleri tanır, ama kendimizi bilmeyiz.»
20.03.1923, Konya Gençleriyle Konuşma.



B


BAĞIMSIZLIK

« Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.»
(1922)

« Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman, tam bağımsızlık istediğimizi herkesin anlaması gerekir.»
(1923)


BAKIR (Üretimi)

«Artvin civarında bakır madenlerinden birinin işletmeye başlamasından memnun olduk. Ergani bakır madeninin işletmeye başlatmasını, memleket için mühim bir fayda olarak görüyoruz…»
01.11.1936, T.B.M.M. 5.Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.


BALKAN ANTLAŞMASI

« Balkan Antlaşması, Balkan devletlerinin, birbirlerinin varlıklarına özel saygı beslenilmesini göz önünde tutan mutlu bir belgedir.»
01.11.1934, T.B.M.M. 4.Dönem 4. Toplanma Yılını Açarken.

«… Önemli bir hâdise de Balkan Paktı’dır. Dört devlet; kendi güvenleri için ve Balkanların, karışma ve karıştırma konusu olmaktan çıkması için içten bir kanaatle birbirlerine bağlanmışlardır. Balkanlı bağlaşıklarımızla gittikçe artan bir beraberlik ve dayanışma siyasası güdüyoruz.»
09.05.1935, C.H.P. 4. Büyük Kurultayını Açarken.


BARIŞ

« Türk Barış şartları, Misak-ı Millî’nin ilân edildiği gün olan 28 Ocak 1920 tarihinden beri bütün cihanca malûmdur. Bu şartlar şu suretle özetlenebilir: Türkiye’nin millî hudutları içinde siyasî ve iktisadî tam istiklâlinin tasdiki Fransa ile imzalanan 20 Aralık itilâfı Türkiye’nin, istiklâline hürmet edildikçe barışsever ve uyuşmacı olduğunu ispat eder.»
11.01.1922, Entransigeant Muhabirine Demeç.

«… Memleketimizin zulmen uğradığı tahribatı imar ve senelerden beri türlü türlü engeller altında baskı uygulanan ekonomi hayatımızın meşru gelişimini temin ve fen ve irfan içinde çalışkan bir hayata kavuşturmak barış şartlarımızdır.»
24.10.1922, United Press Muhabirine Demeç.

«… Büyük Millet Meclisi samimi olarak barış istiyor. Cidden barış istediğimizi herkes anlayabilir. Çünkü memleketimizi imar edebilmek için barışa muhtacız.»
22.12.1922, Morning Post Muhabirine Demeç.

«… Barışı kanla değil, mürekkeple imza etmek istiyorduk.»
23.01.1923, Morning Post Yazarı Grace Ellison’a Demeç.

«Evvelâ, barışsever olduğumuz için barışı arzu ediyoruz. İkinci olarak, devamlı muharebeler dolayısıyla memleket barışa tanzim ve imara çok muhtaçtır. Fakat barış olmayacak olursa yine mücadeleye devam edecek ve mutlaka memleket için lüzumlu olan neticeyi elde edeceğiz…»
16.01.1923, Arifiye’de Konuşma.

« Gerçekte barış bizim için ne kadar faydalı ise, muhataplarımız için de o kadar faydalı ve lazımdır. Çünkü bundan sonra memleketimizin imar ve ihyası için çalışmak istiyoruz. Onların da bu lüzumu idrak etmemelerine imkân yoktur…»
22.01.1923, Bursa Şark Sinemasında Halka Konuşma.


BASIN

«Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve uyarmada, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, özet olarak bir milletin mutluluk hedefi olan müşterek istikamette yürümesini teminde başlı başına bir kuvvet, bir okul, bir rehberdir.»
(1922)

«Türkiye basını milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin etrafında çelikten bir kale meydana getirecektir. Bir fikir kalesi, zihniyet kalesi. Basın mensuplarından bunu istemek, cumhuriyetin hakkıdır....»
05.02.1924, İzmir’de Gazetecilerle.

«... Cumhuriyet devrinin kendi anlayış ve ahlâkını taşıyan basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir. Bir taraftan geçmiş devir gazetelerinin ve adamlarının düzeltilmesi mümkün olmayanları milletin nazarında belirlenirken, öte taraftan Cumhuriyet basınının temiz ve feyizli sahası genişleyip yükselmektedir. Büyük ve soylu milletimizin yeni çalışma ve medeniyet hayatını kolaylaştırıp teşvik edecek işte ancak bu anlayıştaki basın olacaktır.»
2. Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken, 1.Kasım.1925.


BAŞARI

«Milletimiz, tek bir vücut gibi gösterdiği birlik ve gayret sayesinde başarıya ulaşmıştır.»
Büyük Zafer Hakkında, 4 Ekim 1922.

« Bilelim ki, kazandığımız başarı milletin kuvvetlerini birleştirmesinden ileri gelmiştir. Aynı başarıları ileride de kazanmak istiyorsak, aynı temele dayanalım ve aynı yolda yürüyelim.»
(1923)

« Zafer «Zafer benimdir» diyebilenindir; başarı «başarılı olacağım» diye başlayanın ve «başarılı oldum» diyebilenindir.»
11. 01. 1925, Konya’da Bir Konuşma.


BAŞKAN

« … Başkan olan kimsenin milletin ülküsüne göre hareket etmesi ve milletin ruhiyatına vakıf olduktan sonra, o milletin isteğine göre hareket etmesi gerekir…»
30. 11. 1929, Vossiche Zeitung Muhabirine Demeç.


BAŞKENT

« … Yeni Türkiye’nin başkenti meselesine gelince bunun cevabı kendiliğinden belli olur : Ankara Türkiye Cumhuriyetinin başkentidir. »
27.09.1923, Neue Freie Preese Muhabirine Demeç.


BATILILAŞMAK

«… Türklerin asırlardan beri takip ettiği hareket, devamlı bir istikameti korudu. Biz daima doğudan batıya doğru yürüdük. Eğer bu son senelerde yolumuzu değiştirdikse, itiraf etmelisiniz ki, bu bizim hatamız değildir. Bizi siz mecbur ettiniz. Bu değişiklik gelip geçici ve istemeksizin oldu. Takdir etmelisiniz ki, doğuda ikâmetgâh seçimine mecbur olduğumuz için, ırkımızın beşiği ile alâkadar olması nedeniyle mümkün olduğu kadar yakın batıda bir ikametgâh seçtik. Fakat vücutlarımız doğuda ise fikirlerimiz batıya doğru yönelik kalmıştır.»
29.10.1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.

«Memleketimizi çağdaşlaştırmak istiyoruz. Bütün çalışmamız Türkiye’de çağdaş, dolayısıyla batılı bir hükümet meydana getirmektir. Medenîyete girmek arzu edip de, batıya yönelmemiş millet hangisidir?... »
29.10.1923, Fransız Muhabiri Pernot’ya Demeç.


BAYINDIR

«Her Türk çiftçi ailesinin geçineceği ve çalışacağı toprağa sahip olması mutlaka gereklidir. Vatanın sağlam temeli ve bayındır hale getirilmesi bu esastatır.»
Beşinci Dönem İkinci Toplanma Yılını Açarken, 01. 11. 1936.


BAYRAK

« Bayrak bir milletin bağımsızlık alâmetidir. Düşmanın da olsa hürmet etmek lazımdır.»
(1922)


BEDEN EĞİTİMİ

« Esas olan, bütün her yaştaki Türkler için beden eğitimi sağlamaktır Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur sözünü atalarımız boşuna söylememişlerdir. »
(1937)


BOĞAZLAR MESELESİ

« Tarihte birçok defa münakaşa ve ihtiras vesilesi olmuş olan Boğazlar, artık tamamiyle Türk hâkimiyeti idaresinde, yalnız ticaret ve dostluk ilişkilerinin gerçekleşme yolu haline girmiştir. Bundan böyle savaşan her hangi bir devletin savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesi yasaktır.»
01.11.1936, T.B.M.M. 5.Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.


BOLŞEVİK

«… Biz onlarla bir dostluk anlaşması imzaladık. Başlıca şartlarden biri şu ki, Ruslar memleketimizde propaganda ve kışkırtmalar yapamayacaklar, çünkü Sovyet teşkilâtıyla bizim teşkilâtımız arasında esaslı farklılıklar vardır.
Ağustos 1921, Associated Press Muhabirine Demeç.

«Türkiye’de Bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü Türk hükûmetinin ilk gayesi, halka hürriyet ve mutluluk vermek, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır…»
21.06.1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç.

BULAŞICI HASTALIKLAR

«… Sağlık konusundaki çalışmalarımızın mühim bir kısmı bulaşıcı hastalıkların önlenmesine ve yayılmasının durdurulmasına sarfedildi. Bu türlü hastalıklardan yalnız çiçek ve lekeli humma bazı bölgelerde sınırlı bir şekilde yayılma eğilimi göstermiş ise de vaktiyle alınmış olan ve devam edilen önleyici ve koruyucu tedbirlerle önlerine geçilmiştir…»
01. 03. 1923, T.B.M.M. 4. Toplanma Yılını Açarken.


BURSA

« Efendiler: Bursa ziraat memleketidir, ticaret memleketidir ve sanat memleketidir , şifa memleketidir. Bursa, sahip olduğu doğal güzellikleriyle bolluk ve mutluluk memleketidir…»
11. 09. 1924, Bursalılarla Konuşma.


BÜYÜK ZAFER

«30 Ağustosta sevk ve idare ettiğim muharebe, Türk milletinin yanımda bulunduğu halde, idare ettiğim ilk ve son muharebedir. Bir insan kendini, milletle beraber hissettiği zaman, ne kadar kuvvetli buluyor bilir misiniz? Bunu tarif zordur. Eğer ben, açıklamakta zayıf kalırsam beni hoş görünüz.»
30. 08. 1928, Basın Mümessillerine Demeç.



C


CAMİ

«… Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek yani meşveret için yapılmıştır…»
07. 02. 1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma.


CEHALET

«… Milleti kendi benliğine sahip yapmayan, milleti asırlarca kendi hakkında gafil bulunduran hep bu cehalettir. Hükümdarların, şunun, bunun, milleti esir gibi, köle gibi kullanmaları, bütün vatanı kendi özel mülkleri gibi düşünmeleri, hep milletin bu bilgisizliğinden istifade edilmek sayesinde idi. Gerçek kurtuluşu istiyorsak, herşeyden evvel, bütün kuvvetimiz, bütün süratimizle bu cehaleti ortadan kaldırmaya mecburuz…»
21. 03. 1923, Konya, Lise Öğr. ve Öğrencileri ile Konuşma.

«Biz cahil dediğimiz vakit, mutlaka mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğim ilim, hakikatı bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikatı gören hakiki âlimler çıkar.»
18. 03. 1923, Tarsus’ta Çiftçilerle Konuşması.


CEZAEVLERİ (Hapishaneler)

«… Hapishaneler meselesi pek mühimdir. Durumlarının iyileştirilmesi için kişisel hürriyeti kaldırılan vatan çocukları ceza sürelerinin sonunda, topluma faydalı olacak bir üye olarak yetiştirme vasıtalarını temin için İçişleri Bakanlığı uzun uzadıya araştırma ve istatistikleri yaptı. Mevcut hapishanelerden uygun olanların ilmî usullere uygun bir surette tamirine ve yeniden hapishaneler yapımına girişmek için bir inşaat programı düzenlendi…»
01. 03. 1923, T.B.M.M. 4.Toplanma Yılını Açarken.

« Cezaevlerinin terbiye, ıslah ve iş esaslarına göre düzeltilmesi yolundaki hayırlı faaliyetlerin genişletilmesi cemiyete; doğru yoldan saparak hürriyetini kaybetmiş olan binlerce vatandaşı faydalı birer uzuv olarak kazandırmaktatır.»
01. 11. 1938, T.B.M.M. 5. Dönem 4. Toplanma Yılını AçarkenAtatürk Adına Başbakan Celâl Bayar Tarafindan Okunan Söylev.


CUMHURİYET

« Yeni Türkiye Anayasasının ilk maddelerini size tekrar edeceğim: Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir . Yürütme kudreti, yasama yetkisi milletin tek ve gerçek temsilcisi olan mecliste toplanmıştır. Bu iki kelimeyi bir kelimede anlatmak mümkündür: Cumhuriyet…»
27.09.1923, Neue Freie Preese Muhabirine Verdiği Demeç.

« Cumhuriyet, fikir hürriyeti taraftarıdır. Samimi ve yasal olmak şartı ile her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız muhaliflerimizin insaflı olması lazımdır.»
04. 12. 1923, Tercüman-ı Hakikat Başmuharririne Demeç.

« Bütün dünya bilsin ki, benim için yandaşlık vardır ; Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum. »
(1924)

« Cumhuriyet, ahlâki erdeme dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemdir. Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir. Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, alçak, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aralarındaki fark bundan ibarettir.»
14. 10. 1925, İzmir Kız Öğretmen Okulunda Bir Konuşma.

«… Temeli büyük Tük milletinin ve onun kahraman evlatlardan meydana gelen büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun izalesi ile helaldar olabileceği zehabında bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. »
19.06.1926, Anadolu Ajansına Demeç.

« Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve en akılcı uygulamasını sağlayan yönetim şekli Cumhuriyettir.»
(1930)

«Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk Milletini emin ve sağlam istikbâl yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyla, büsbütün yeni bir hayatın müjdeleyicisi olmuştur.»
01. 11. 1936, 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.


CUMHURİYET HALK FIRKASI

« Halk Fırkası halkımıza siyasi terbiye vermek için bir mektep olacaktır…»
07. 02. 1923, Balıkesir’de Halkla Konuşma.

« Halk Fırkası, memleket ve millet her türlü dayanaktan mahrum bırakılarak felâkete atıldığı uğursuz hengâmede bütün milleti kadrosu içine alarak kuvvet ve kudret yapan, dış düşmanlarını kovan, iç düşmanlarını imha eden, halka hürriyet ve hâkimiyet temin eden kutsal bir cemiyettir. Halk Fırkası hiçbir safsataya iltifat etmeyerek Türk Cumhuriyetini kuran inkılâpçı bir ruhun bütün memleketlerde ortaya çıkması ve gerçekleşmesidir. Halk Fırkası Türkiye’yi medeni âleme sokan ve orada yükseltmeyi taahhüt eden azimkâr bir fırkadır…»
16. 09. 1924, Trabzon’da Halk Partililerle Konuşma.

« Bugün ülke yönetimi sorumluluğunu taşıyan heyet, bence ülkü ve amaç itibariyle, bütün milleti kapsayan ve unvanı Halk Fırkası olan Cumhuriyet Fırkasıdır. Bu fırkanın esas ilkesi, memleket ve milletin gerçek kurtuluş ve mutluluğunu temine çalışmaktır ve amaca ulaştıran yol bence budur ve kararlaştırılmıştır. O da Cumhuriyeti takviye ve sağlamlaştırma ile beraber fikrî ve sosyal inkılâpta ve medeniyet ve aydınlanma yolunda milletin azimkârane ve muvaffakiyetle yürümesini temine delâlettir…»
20. 09. 1924, Samsunlularla Konuşma.

«… Başkanlığını taşımakla iftihar ettiğim Cumhuriyet Halk Fırkası, diğer memleketlerde olduğu gibi alelâde sokak politikası yapan bir fırka değildir. Hürmetle tekrar edeceğim ki Halk Fırkası, Müdafa-i Hukuk Cemiyeti gibi bütün milleti aydınlatma ve bütün millete kılavuzluk vazifesiyle mükelleftir. Fırkamıza âdi politikacılık atfedenler nankör insanlardır…»
10. 10. 1925, Akhisar’da Bir Konuşma.

«… Fırka millete eğiticilik yapacak, ilim, iktisat, siyaset ve güzel sanatlar gibi bütün kültür sahalarında vatandaşları yetiştirmek için önderlik edecektir…»
04. 02. 1931, Aydın Türk Ocağında Bir Konuşma.



Ç


ÇALIŞMAK

« İlk işimiz milleti çalışkan yapmaktır. »
Ocak 1923, Gazetecilere Yaptığı Konuşma.

« Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır ; çalışkan olmak. Sosyal hastalıklarımızı araştırırsak asıl olarak bundan başka, bundan mühim bir hastalık keşfedemeyiz. O halde ilk işimiz bu hastalığı esaslı surette tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır. Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkan insanların hakkıdır. »
16. 01. 1923 , İstanbul Gazete Temsilcilerine.

« Çalışmak vakti gelmiş, artık çalışmak lazım… Bilhassa gençler çalışmalıdır. »
11. 04. 1923, Vatan Muhabirine Verilen Demeç.

« Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azamî derecede istifade etmek zorunludur. »
(1923)

« ... Gece gündüz zaten çalışıyorsunuz ; çalışınız, hakikati bütün cihana tanıtalım… »
30. 08. 1925, Daday’da Bir Konuşma.

« Kendiniz için değil millet için elbirliğiyle çalışınız . Çalışmaların en yükseği budur.
(1935)


ÇİFTÇİ

« Arkadaşlar, dünyada zaferlerin iki vasıtası vardır. Biri kılıç, diğeri sapan.... Hakiki zafer kılıçla değil, sapanla yapılandır. Milletleri vatanlarında yerleştirmenin, millete istikrar vermenin aracı sapandır, sapan, kılıç gibi değildir. O kullanıldıkça kuvvetlenir… Türk çiftçisi bir eliyle kılıcını kullanırken, diğer elindeki sapanı topraktan ayrılmadı. Eğer milletimizin çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık.»
16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.

«... Çiftçi ve çoban bu millet için temel unsurdur. Gerçi, diğer unsurlar bu temel unsur için lâzım ve faydalıdır. Fakat hiçbir kuruntuya kapılmadan bilmeliyiz ki o temel unsur olmazsa diğer unsurlar da yoktur. »
16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.

« … Memleketimiz şu iki şeyin memleketidir : biri çiftçi, diğeri asker. Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi çiftçi yetiştirdik : çünkü topraklarımız çoktur, iyi asker yetiştirdik : Çünkü o topraklara kasteden düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyanlar hep sizlersiniz… »
18. 03. 1923, Tarsus’ta Çiftçilerle Konuşma.

« Memleketimizde yapılması lâzım devletin, esas konusu çiftçiliktir. Tüketici yaşamak iyi değildir, üretici olalım ! »
24. 08. 1925 ,Kastamonu’da Bir Konuşma.

« ... Bir defa, memlekette topraksız çiftçi bırakılmamalıdır. Bundan daha önemli olanı ise, bir çiftçi ailesini geçindirebilen toprağın, hiçbir sebep ve suretle, bölünemez bir mahiyet alması. Büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işletebilecekleri arazi genişliği, arazinin bulunduğu memleket bölgelerinin nüfus yoğunluğuna ve toprak verim derecesine göre sınırlandırmak lâzımdır… »
01. 11. 1937, T.B.M.M. 5.Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken.


ÇOCUK

« Küçük hanımlar, küçük beyler ! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. Memleketi asıl aydınlığa gark edecek sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz ; kızlar, çocuklar ! »
17. 10. 1922, Bursa, Çocuklara.



D


DEMİRYOLLARI

« Türkiye hükûmetinin tesbit ettiği projeler dahilinde belirli zamanlar zarfında vatanın bütün bölgeleri çelik raylarla birbirine bağlanacaktır. Demiryolları memleketin tüfekten, toptan daha mühim bir emniyet silâhıdır. Demiryollarını kullanacak olan Türk milleti, kaynağındaki ilk sanatkârlığının, demirciliğin eserini tekrar göstemiş olmakla iftihar edecektir. Demiryolları Türk milletinin refah ve medeniyet yollarıdır. »
13. 02. 1931, Malatya’da Bir Konuşma.

« Demiryolu yapmakta ilk milli teşebbüsün tatbikatına başlandığını bizzat görmek fırsatı, benim için cidden mesut bir tesadüftür. Memleketimizin asırlardan beri yolsuz bırakıldığı ve bir demiryoluna olan ihtiyacın şiddeti düşünülürse, bu hususta girişimci olanları ne kadar takdir etmek ve onlara ne derece yardımcı olmak lâzım geleceği pek güzel anlaşılır… »
21. 09. 1924, Özel Teşebbüsle Yapılan Samsun-Çarşamba Demiryolu'nun Temel Atma Töreni.

« Medeniyetin bugünkü araçlarını hattâ bugünkü fikriyatını demiryolu haricinde yaygınlaştırabilmek zordur. Demiryolu refah ve uygarlık yoludur… »
01. 11. 1924, T.B.M.M. 2. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.

« Demiryolları bir ülkeyi medenîyet ve refah ışıklarıyla aydınlatan kutsal bir meşaledir. Cumhuriyetin ilk senelerinden beri, dikkatle, ısrarla üzerinde durduğumuz demiryolları inşaatı siyaseti, hedeflerine ulaşmak için durmadan başarı ile tatbik olunmaktadır. »
01. 11. 1937, T.B.M.M. 5Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken.


DEMOKRASİ

« Artık bugün, demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andırmaktadır. 20. yüzyıl, birçok baskıcı hükümetlerin, bu denizde boğulduğunu görmüştür . »
(1930)


DENİZCİ



« Deniz silâhlarına önem veriyoruz. Denizcilerimizin iyi silahlı ve iyi talimli olarak hazırlanmaları büyük emelimizdir. »
01. 11. 1936, T.B.M.M. 5. Dönem 2. Toplanma Yılını Açarken.


DENİZCİLİK

« En güzel coğrafî vaziyette ve üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye ; endüstrisi, ticareti ve sporu ile, en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz ; denizciliği, Türkün büyük millî ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız. »
01. 11. 1937,T.B.M.M. 5.Dönem 3. Toplanma Yılını Açarken.


DEVLETÇİLİK

« … Ekonomik siyasetimizin önemli amaçlarından biri de genel çıkarlarımızı doğrudan doğruya ilgilendirecek kurumlar ve ekonomik girişimleri malî ve ilmî gücümüzün elverdiği ölçüde devletleştirmektir. Bu cümleden olarak, topraklarımızın altında terk edilmiş halde duran maden hazinelerini az zamanda işleterek, milletimizin yararına açık bulundurabilmek de bu yöntem ile gerçekleşir… »
01. 03. 1922, T.B.M.M. 3. Toplanma Yılını Açarken.

« … Partimizin takip ettiği program, bir yönden tamamıyla demokratik, halkçı bir program olmakla beraber iktisadî açıdan devletçidir. Bu itibarla partimize dayanmakta olan cumhuriyet hükümetinin bütün açılardan vatandaşların hayatıyla, istikbâliyle ve refahıyla ilgilenmesi doğaldır. Halkımız huy olarak devletçidir ki, her türlü ihtiyacı devletten istemeyi kendisinde bir hak görüyor… »
27. 01. 1931, İzmir’de Fırka Kongresinde Konuşma.


DEVRİM YASASI

« İnkılâbın kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız inkılâp ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır. »
(1923)

« Uçurumun kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş... Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler Türk genel devriminin bir kısa deyimi. »
(1935)


DIŞ BORÇLAR

« … Hükümetimizin her medenî devlet gibi dış borçlanmalar yapması gereği vardır. Şu kadar ki, ödünç alınan yabancı paralarını şimdiye kadar Babıâli’nin yaptığı gibi ödemeye mecbur değilmişiz gibi, maksatsız israf ve kullanma ile borçlarımızın yükünü artırarak mali bağımsızlığımızı tehlikeye atmaya kesinlikle karşıyız. Biz memlekette, ilerlemeyi, üretimi, ve halkın refahını temin edecek, zenginlik kaynaklarımızı geliştirecek faydalı borçlanmalara taraftarız. »
01. 03. 1922, T.B.M.M. 3.Toplanma Yılını Açarken.


DIŞ POLİTİKA

« … Dış politika, iç teşkilât ve iç politikaya, dayandırılmak mecburiyetindedir, yani iç teşkilâtın tahammül edemeyeceği genişlikte olmamalıdır. Yoksa hayâlî dış politikalar peşinde dolaşanlar, dayanak noktalarını kaybederler… »
17. 02. 1923, İzmir İktisat Kongresini Açış Söylevi.

« … Dış politika bir toplumun iç yapısı ile sıkı sıkıya ilgilidir. Çünkü iç yapısına dayanmayan dış siyasetler daima mahkûm kalırlar… »
23. 03. 1923, Afyonkarahisar Belediye Meclisi Üyeleriyle Konuşma

« Dışişlerinde dürüst ve açık olan politikamız barış fikrine dayanır .Milletlerarası herhangi bir meselemizi barış yoluyla halletmeyi aramak bizim menfaat ve anlayışımıza uyan bir yoldur. »
(1929)


DİKTATÖRLÜK

« Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar ; evet bu doğrudur. Benim arzu edip de yapamayacağım hiçbir şey yoktur. Çünkü, ben zoraki ve insafsızca hareket etmek bilmem. Bence diktatör, diğerlerini iradesine boyun eğdirendir. Ben, kalpleri kırarak değil, kalpleri kazanarak hükmetmek isterim. »
21. 06. 1935, Gladys Baker’e Verilen Demeç.


DİN

« ... Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şey, Müslüman erkeğin ve Müslüman kadının beraber olarak bilim ve bilgi kazanmasıdır… »
31. 01. 1923, İzmir’de Halk ile Konuşma.

« … Bizim dinimiz en makul ve tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabiî olabilmesi için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. »
31. 1. 1923 İzmir’de Halk ile Konuşma.

« … İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. Eksiksiz dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa, hakikate tamamen uyuyor ve uygun düşüyor.… »
07. 02. 1923, Balıkesir’de Halka Konuşma.

« Bizim dinimiz, milletimize değersiz, miskin ve aşağı olmayı tavsiye etmez. Aksine Allah da Peygamber de insanların ve milletlerin değer ve şerefini korumalarını emrediyor. »
5 Şubat 1923, Akhisar’da Konuşma.

« Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum… »
29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.

« Dini fikir ve inançlara hürmetkâr olmak, öteden beri tabiî ve genel bir anlayıştır. Bunun aksini düşünmek için sebep yoktur. »
11. 12. 1924, Times Muhabirine Cevap.

« Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz. »
(1925)


DİNSİZLİK

« … Bence, dinsizim diyen mutlaka dindardır. İnsanın dinsiz olmasının imkânı yoktur… Dinsiz kimse olmaz. Bu genelleme içinde şu din veya bu din demek değildir. Tabiatıyla biz, içine girdiğimiz dinin en çok isabetli ve çok olgun olduğunu biliyoruz ve imanımız da vardır… »
02. 02. 1923, İzmir, Türkiye’nin Geleceği Üzerine Konuşma.


DONANMA

« Hudutlarının mühim ve büyük kısımları deniz olan Türk devletinin donanması da mühim ve büyük olması gerekir. O zaman Türk Cumhuriyeti daha gönlü rahat ve emin olacaktır. »
(1924)


DÜŞMAN

« … Memleketimizde meydana gelen yeni durumun sonuçlarından yabancıları ürküterek Avrupa’da aleyhimize bir fikir akımı ortaya çıkarmak isteyenler bizim düşmanlarımızdır… »
02. 11. 1922, Le Petit Parisien Muhabirine Bursa’da Verilen Demeç .

« Düşmana merhamet acz ve zaaftır… »
16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.

« Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız. »
(1936)



E


ECNEBİ (Ecnebi düşmanlığı )

« …Ecnebi düşmanlığı, noktasına gelince : Şu bilinsin ki, biz ecnebilere karşı herhangi düşmanca bir his beslemediğimiz gibi onlarla samimi ilişkilerde bulunmak arzusundayız. Türkler bütün medeni milletlerin dostlarıdır. Ecnebiler memleketimize gelsinler ; bize zarar vermemek, hürriyetlerimize güçlükler çıkarmaya çalışmamak şartıyla burada daima güleryüz göreceklerdir… »
29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.


EFENDİLER

« Efendiler ; bu hitap münasebetiyle ufak bir noktayı tekrar edeyim. « Efendiler » dediğim zaman başka yerde olduğu gibi burada da bunun karşılığı Hanımefendiler ve Beyefendilerdir. »
28. 08. 1925, İnebolu’da Bir Konuşma.


EGEMENLİK

« Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. »
(20.01.1923)


EĞİTİM

« Eğitim işlerinde mutlaka başarılı olmak gereklidir. Bir milletin hakîki kurtuluşu ancak bu surette olur. »
(1922)

« …Eğitim ve öğretimde uygulanacak olan usûl, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir zorbalık aracı, yahut medenî bir zevkten ziyade maddî hayata uygun olmayı sağlayan uygulamalı ve kullanılabilir bir araç haline getirmektir… »
01. 03. 1923, T.B.M.M. 4. Toplanma Yılını Açarken.


EĞİTİM POLİTİKASI

« …Bizim takip edeceğimiz siyasetin temeli evvelâ mevcut cehaleti ortadan kaldırmaktır. Ayrıntıya girmekten sakınarak, bu fikrîmi birkaç kelime ile açıklamak için diyebilirim ki, mutlaka bütün köylüye okumak, yazmak ve vatanını, milletini, dinini, dünyasını tanıtacak kadar coğrafî, tarihî, dinî ve ahlâki bilgiler vermek ve dört işlemi öğretmek eğitim programımızın ilk hedefidir. »
01. 03. 1922, T.B.M.M., 3. Toplanma Yılını Açarken.

« Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı surette bütün öğrenim derecelerindeki öğretim ve eğitimlerinin uygulamalı olması mühimdir. Memleket çocukları, her tahsil derecesinde ekonomik hayatta katkılı, etkili ve muvaffak olacak surette donatılmalıdır. Millî ahlâkımız, medenî esaslarla ve her türlü fikirlerle artırılmalı ve takviye olunmalıdır. Bu çok önemlidir; özellikle dikkatinizi çekerim. Korkutmaya dayalı ahlâk, bir fazilet olmadıktan başka güvene de layık değildir. »
25. 08. 1924, Mualimler Birliği Kongresi Üyelerine.


EĞİTİM PROGRAMI

« Görülüyor ki, en mühim ve en verimli vazifelerimiz eğitim işleridir. Eğitim işlerinde derhal muvaffak olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu, ancak bu surette olur. Bu zaferin temini için hepimizin tekcan ve tekfikir olarak esaslı bir program üzerinde çalışması lazımdır. Bence bu programın esas noktaları ikidir :
1. Sosyal hayatımızın ihtiyaçlarına uygun olması.
2. Çağdaş gerekliliklere uygun olmasıdır. »
27. 10. 1922, Bursa, Öğretmenlere Hitap.


EKONOMİ

« Hiçbir medenî devlet yoktur ki, ordu ve donanmasından önce ekonomisini düşünmüş olmasın.»
(1924)

« …Ekonomik kalkınma; Türkiye’nin; hür bağımsız, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin, bel kemiğidir… »
01. 11. 1937, T.B.M.M., 5. Dönem, 3. Toplanma Yılını Açarken.


ENDÜSTRİ

« …Her yeni endüstri eseri, muhitine refah ve medeniyet ve bütün memlekete mutluluk ve kuvvet vermektedir… »
01. 11. 1936, T.B.M.M., 5. Dönem, 2. Toplanma Yılını Açarken.

« Endüstrileşmek, en büyük millî dâvalarımız arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması için ekonomik elemanları memleketimizde mevcut olan büyük, küçük her çeşit sanayii kuracağız ve işleteceğiz… »
01. 11. 1937, T.B.M.M., 5. Dönem, 3.Toplanma Yılını Açarken.


ERMENİ MESELESİ

« Ermeni meselesi denilen ve Ermeni milletinin gerçek çıkarlarından çok dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre halledilmek istenen mesele, Kars Antlaşmasıyla en doğru çözüm şeklini buldu. Asırlardan beri dostane yaşayan iki çalışkan halkın dostluk bağları memnuniyetle tekrar kuruldu. »
01. 03. 1922, T.B.M.M., 3.Toplanma Yılını Açarken.


ESİR

« Türkiye, esir olarak mahvolmaktansa, son nefesine kadar mücadele ve savaş vermeye azmetmiştir… »
25. 12. 1922, Le Journal Muhabiri Paul Herriot’ya Çankaya’da Verilen Beyanat.

« …Milletlerin esareti üzerine kurulmuş kurumlar her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar… »
30. 08. 1924, Dumlupınar’da Konuşma.

« …Türk esaret kabul etmeyen bir millettir, Türk milleti esir olmamıştır… »
14. 10. 1925, İzmir’de İleri Gelen Memurlarla Bir Konuşma.


EV

« Türk’e ev ve bark olan her yer sağlığın, temizliğin, güzelliğin, modern kültürün örneği olacaktır.»
01. 11. 1935, 5. Dönem, 1. Toplanma Yılını Açarken.


F

FİKİR

« Fikirler, manasız, mantıksız safsatalarla dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır… »
27. 10. 1922, Bursa, Öğretmenlere.


FRANSIZ İNKILĀBI

« …İnkılâplar içinde en verimli ve en faydalı ve en haklı olmak açısından ve bütün insanlığa hakimiyete sahip olma fikrini vermek itibarıyla fevkalâde mühim olanı budur… »
01. 12. 1921, T.B.M.M.

« … Fransızlar , Büyük ihtilâli gerçekleştirmek için tam bir asır çalışmışlardır… »
19. 01. 1923, Anadolu Ajansı.

« Fransız ihtilâli bütün cihana hürriyet fikrini yaymıştır ve bu fikrin hâlen esas ve kaynağı bulunmaktadır… »
08. 03. 1928, Le Matin Gazetesi Muhabirine Demeç.


FRANSIZ MEKTEPLERİ

« …Fransız mektepleri, Türk milletine büyük hizmetler etmiştir. Fakat, bazen yabancı mekteplerinin görev sınırlarını aştığını, rollerinden çıktıklarını, bilim dışı propaganda gayeleri takip ettiklerini ve bunun için halkımızın Türk olmayan unsurlarına dayandıklarını gördük. »
29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.

« Fransız mekteplerinin çoğunluğu rahipler ve hemşireler tarafından idare edilmektedir. Şu halde, meslekî bir mahiyeti vardır. Bundan dolayı, dinî bir propaganda da bulunduklarından endişe edebiliriz. Bununla birlikte, istiyoruz ki mektepleriniz kalsın. Fakat, Türkiye’de bizim mekteplerimizin bile sahip olmadıkları ayrıcalığa, yabancı mekteplerinin sahip olması kabul olamaz… »
29. 10. 1923, Fransız Muhabiri Maurice Pernot’ya Demeç.







.

Hiç yorum yok:

Son Yorumlar

Son Konular

"Engellerden hiç biri, bilimden yararlanmayi engelleyemez. " K. ATATÜRK