18 Nisan 2010 Pazar

Kaymakamlık

Hükümeti ilçelerde şahsında temsil eden kişi olmakla beraber (hükümet ajanlığı da denir) yöre halkını hükumete karşı temsil eden kişidir. Bu ikinci unsuru uygulamada gözden kaçıran kaymakamlar genellikle başarısız addedilir. Ya merkez teşkilatında bu husus ilgili kaymakama yönelik olarak dikkat çeker, ya da yöre halkının memnuniyetsizliği siyasi partilerin ilçe ve il başkanlıklarınca merkeze bildirilir ve gereği bi sonraki seçim döneminde kişiye yansıtılır :)) Kelime kökeni evet " kaim-i makam" dır, yani türkçe mealiyle makama hakim, makam mevki sahibi, makamı sevk ve idare eden kişi anlamına gelir.

Kaymakam ilçe idaresinin başıdır, aynı bir vali gibi askeri makamlar ve yargı organları dışında merkezi örgütler ve personelin de başıdır. Kaymakamlık güvenceli meslek memurluğudur ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda "Mülki İdare Amirliği" sınıfında yer alır. Kaymakamlar İçişleri Bakanlığı Müdürler Kurulu'nun önerisi, İçişleri Bakanı'nın onayı akabinde Bakanlar Kurulu Kararı ve Cumhurbaşkanı'nın onayı/ataması ile (biz buna müşterek kararname diyoruz) 5’inci sınıf bir ilçeye kaymakam olarak atanırlar. 3 yıl bu ilçede çalıştıktan sonra "mahrumiyet bölgesi" diye nitelenen 6’ncı sınıf bir ilçede 2 yıl çalışırlar, sonra 4’üncü sınıf bir ilçeye kaymakam olarak veya bir ile vali yardımcısı olarak atanırlar. Sonraki yıllarda 3’üncü, 2’nci ve 1’inci sınıf ilçelerde kaymakam olarak veya illerde vali yardımcılığına atanarak mesleklerine devam ederler. Ayrıca, valilik görevine bakanlar kurulu kararı ve cumhurbaşkanının onayı ile geçebilirler.


Vali ve Kaymakamların Görev Farklılıklarına değinmek gerekirse:

1. Vali doğrudan "Devleti" ve anayasamıza göre devleti temsil eden kişi Cumhurbaşkanı olduğu için "Cumhurbaşkanı'nı" temsil eder ve bu görev yetki unsuru açısından sıralamada en öncelikli görevdir. Dikkat edilirse Başbakanın temsil anlamındaki tek yetkisi kabinenin başı olarak "Hükumeti" temsil etmekken valinin bu anlamda "yetki genişliği" unsurundan da faydalanarak makam aracının önünde Türk Bayrağı taşır. Başbakanın maka aracında Türk Bayrağı taşıma hakkı bulunmazken, Cumhurbaşkanı makam aracında plaka ve gönderde "Cumhurbaşkanlığı Forsu" bulundurur. Bu hususlar protokole ilişkin detaylar... Kaymakam ise sadece hükumeti temsil eder. Bu sebeple Kaymakam kanunda açıklık olan durumlarda Devlet adına işlemler yapabilir.

2. Kaymakam Valinin tersine yetki genişliğine sahip değildir ve askeri birliklerden doğrudan yardım isteyemez.

3. Kaymakam genel emirler çıkaramaz, sadece zabıta alanında düzenleyici işlemler yapabilir.

4. Yabancı konsoloslar ve sınır devlet makamları ile kaymakam hukuki ilişki kuramaz. Bu yetki Vali'nindir.

5. Vali ilde devlet memuru atayabilirken, Kaymakam bu yetkiyi çok sınırlı kullanabilr.


KAYMAKAMIN GÖREVLERİ (5442 SAYILI İL İDARESİ KANUNU)

Madde 27 – İlçe genel idaresinin başı ve mercii kaymakamdır. Kaymakam, ilçede Hükümetin temsilcisidir. İlçenin genel idaresinden kaymakam sorumludur. Bakanlıkların kuruluş kanunlarına göre ilçede lüzumu kadar teşkilatı bulunur. Bu teşkilat (Dördüncü maddenin son fıkrasında belirtilen adli ve askeri teşkilat hariç) kaymakamın emri altındadır.


Madde 31 –

A) Kaymakam, kanun, tüzük yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanını, uygulanmasını sağlar ve bunların verdiği yetkileri kullanır ve ödevleri yerine getirir. Kaymakam, valinin talimat ve emirlerini yürütmekle ödevlidir;

B) Valiler, ilçeye ait bütün işleri doğrudan doğruya kaymakama yazarlar. Kaymakamlar da ilçenin işleri hakkında bağlı bulundukları valilerle muhaberede bulunurlar. Ancak olağanüstü hallerde kaymakamlar İçişleri Bakanlığı ve diğer Bakanlıklarla muhabere edebilirler ve bu muhaberelerden valiye bilgi verirler;

C) Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararları ve bunlara dayanılarak valiler tarafından verilecek talim ve emirler ilçe idare, şube başkanlarına kaymakamlar yolu ile tebliğ olunur;

Ç) Kaymakamlar, dördüncü maddenin son fıkrasında belirtilen daire ve müesseseler dışında kalan bütün Devlet daire ve müessese ve işletmelerini ve özel işyerlerini, özel idare, belediye ve köy idareleriyle bunlara bağlı tekmil müesseseleri denetler ve teftiş ederler. Bu teftiş ve denetlemeyi bizzat veya idare şube başkanları veya validen talep edeceği Bakanlık veya tüzelkişiliği haiz genel müdürlük müfettişleri vasıtasiyle ortaokul veya bu dereceli öğretim müesseselerini de bizzat veya ilgili müfettişleri marifetiyle denetler;

D) Kaymakam, denetlemesi sırasında iş başında kalmalarında mahzur gördüğü ilçe idare şube başkanlarını valinin muvafakatiyle, diğer memur ve müstahdemleri re'sen sorumluluğu altında işten el çektirebilir.

E) Kaymakam, ilçenin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur;

F) Kaymakam, ilçede teşkilatı ve görevli memuru bulunmıyan işlerin yürütülmesini, bu işlerin görülmesiyle yakın ilgisi bulunan herhangi bir idare veya daire başkanlığından isteyebilir. Bu suretle verilen işlerin yapılması mecburidir;

G) Kaymakam, ilçedeki idare, daire ve müesseselerde çalışan uzman veya fen kollarına dahil memur ve müstahdemlerden ilçenin genel ve mahalli hizmetlerine ilişkin işlerin görülmesini asli vazifelerine halel getirmemek şartiyle valiliğe teklif suretiyle istiyebilir. Valilikten alınacak emir üzerine bu memurlar verilen işleri yapmakla ödevlidirler;

H) Kaymakam, ilçe memurlarının çalışmalarını ve teşkilatın işlemesini gözetim ve denetimi altında bulundurur;

I) (Değişik: 12/5/1964 - 469/1 md.) Kaymakam, ilçenin idare şube başkanlariyle ikinci derecedeki memurlarına, genel ve özel kolluk amir ve memurlarına Memurin Kanundaki usulüne göre savunmasını aldıktan sonra uyarma, kınama cezaları verir ve uygular. Daha ağır disiplin cezaları verilmesi için özel kanunu hükümlerine göre teklif ve talepte bulunabilir. Kaymakamlarca re'sen verilen cezalar kesindir. Bu cezalar tebliğ tarihinden itibaren sicile geçer. Kaymakam, ilçe memurlarına takdirnamede verebilir.(1) (1) Bu bent için, bu Kanunun 13 üncü maddesinin dipnotuna bakınız.

J) Kaymakam, ilçe idare şube başkanlarına acele hallerde (8 güne kadar) ve tayini kendisine ait memurlara, Memurlar Kanunundaki yıllık izin, süresine mahsup edilmek üzere bir aya kadar izin verebilir. Tayinleri kaymakama ait olmıyan memur ve müstahdemlere izin verilmezden önce kaymakamın mütalaası alınır;

K) Kaymakamlar, halkın askerlik muameleleri hakkındaki müracaat ve şikayetlerini kabul ederler. Askerlik şubelerine ve dairelerine yazarlar. Cevabı kafi görmedikleri takdirde keyfiyeti valiye bildirirler;

L) Kaymakam, Cumhuriyet Bayramında ilçede yapılacak resmi törenlere başkanlık yapar ve tebrikleri kabul eder.


Madde 32 –

A) Kaymakam, ilçe sınırları içinde bulunan genel ve özel kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir;

B) Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla Devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder. Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararları hükümlerinin yürütülmesi için emirler verir. Bu teşkilat amir ve memurları kaymakam tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle ödevlidir;

C) Kaymakam, memleketin sınır ve kıyı emniyetiyle ilgili bütün işleri yürürlükte bulunan hükümlere göre sağlar ve yürütür;

Ç) İlçe sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının tasarrufa mütaallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi kaymakamın ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için kaymakam gereken karar ve tedbirleri alır; Bu hususta alınan ve ilan edilen karar ve tedbirlere uymıyanlar hakkında 66 ncı madde hükmü uygulanır;

D) Kaymakam, valinin tasvibiyle ilçe genel ve özel kolluk kuvvetleri mensuplarının geçici veya sürekli olarak yerlerini değiştirebilir;

E) (Değişik: 19/2/1980 - 2261/3 md.) Kaymakam, ilçe çevresinde çıkabilecek olayların emrindeki kolluk kuvvetleriyle önlenmesine olanak bulunmayacağı kanısına varır veya ilçe içindeki kolluk kuvetleriyle önlenemeyecek olağanüstü ve ani olaylar karşısında kalırsa hemen valiye bilgi vererek yardım ister ve en yakın askeri (Kara, Deniz ve Hava) komutanlara da haber verir; Yardıma gelen askeri kuvvet bu kanunun 11/D maddesi uyarınca kendisine verilecek görevi yerine getirir.

F) Devlete, Özel İdareye, belediye ve köylere ait olan ve bunlara bağlı bulunan yahut bunların gözetim ve denetimi altında iş gören daire ve müesseselerle diğer bütün gerçek ve tüzelkişiler tarafından işletilen mali, ticari, sınai ve iktisadi müesseseler, işletmeler, ambarlar, depolar ve sair uzman, fen adamı, teknisyen ve işçi gibi personel bulunduran ve barındıran yerler Devlet ve memleket emniyet ve asayişi ve iş hayatının düzenlenmesi bakımından kaymakamın gözetim ve denetimi altındadır. Buralarda bulunan veya çalışanların kimlik ve nitelikleri hakkında kaymakamlar bu yerlerden bilgi istiyebilir, istenilen bilgiler hemen verilir.


Madde 33 –

A) (Mülga: 14/7/2004-5219/5 md.)

B) Kaymakam, ceza ve tevkifevlerinin muhafazasını ve Cumhuriyet savcısı ile birlikte hükümlü ve tutukluların sağlık şartlarını gözetim ve denetimi altında bulundurur.

C) (Mülga: 14/7/2004-5219/5 md.) Madde 34 – Kaymakamlar, ilçe idare şube başkanlarının genel, özel ve kolluk amirlerinin birinci derecede, diğer memurların ikinci derecede sicil amiridirler.

Madde 35 – İlçe çevresindeki belediyelerin başkanlariyle köy muhtarları, üst makamlara kendi idarelerinin iş ve ihtiyaçlariyle ilgili yazışmalarını kaymakamlık vasıtasiyle yaparlar.


Devir ve teftiş:

Madde 36 – Kaymakam, her yıl ilçenin bütün bucaklariyle köylerinin en az yarısını ve ilçe içindeki teşkilatı teftiş eder. Halkın dilek ve ihtiyaçlarını yerli yerinde gözden geçirir ve gereğini yapar. Devir ve teftişe çıkacağı zaman valiyi haberdar eder. Devir ve teftiş sonucunu bir raporla valiye bildirir. Kaymakamın ilçe idare şube başkanlarıyla münasebetleri:

Madde 37 – İlçe idare şube başkanları, kendi şubelerine taallük eden kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlariyle kendi dairelerine tevdi edilmiş olan görevlerin sürat ve intizam dahilinde görülmesinden doğrudan doğruya kaymakama karşı sorumludur. İlçe idare şube başkanları, kaymakam tarafından verilen emirleri yerine getirmek ve tevdi edilen işler hakkında gereken tetkikleri yaparak mütalaalarını zamanın da bildirmek ve istenilen her türlü malümatı vermekle mükelleftirler.

Madde 38 – İdare şube başkanları kaymakam tarafından re'sen verilen emrin kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarına uygun olmadığı içtihadında bulunurlarsa keyfiyeti kaymakama yazarlar. Kaymakam, işin mevzuata uygun bulunduğunda ısrar ederse yazılı olarak emir verir ve aynı zamanda keyfiyeti valiye de bildirir. Cevap gelinceye kadar kaymakamın emri sorumluluğu altında uygulanır.

Madde 39 – Kaymakam, ilçede kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarının uygulanmasından doğan şikayetleri dinler, gerekli tedbirleri alır ve emirleri verir.

Madde 40 – Kaymakam, lüzum gördüğü zamanlarda ilçe idare şube başkanlariyle diğer memurları ve belediye ve ticaret ve ziraat odaları başkanlarını çeşitli işler ve kanunların tatbikatı üzerinde görüşmek üzere heyet halinde toplar. Toplantılar için yapılan çağrıya gelmemek vazifeden kaçınma sayılır. Toplantıda alınan kararlar valiye bildirilir.

Gelelim "Kamu Yönetimi" ne... Nedir Kamu Yönetimi?... Siyasi iktidarın aldığı kararları topluma hizmet olarak yansıtan ve bu hizmetin nasıl daha etkin olarak yapılabileceğini, çalışanlarla birlikte bu konuların araştırma ve incelemelerini yapan bir bilim dalıdır. İlk kez ortaya çıkışı Amerikan Başkanı Wilson’un 1917 yılında yazdığı bir makale iledir. Kamu Yönetimi disiplini bir yönetsel sistemde karar ve politika oluşturma süreçlerini inceler. Disiplin genellikle devletlerin yürütme gücü olarak düşünülür ve yerel ve ulusal yönetimler düzeyinde kamu örgütleri ile kamu politikalarının örgütlenmesi, yönetimi ve uygulanması ile ilgilenir. Dolayısıyla, disiplin, program yönetimini (planlama, karar verme, örgütlendirme, yönetme, uygulama ve değerlendirme) ve kaynak yönetimini (insan kaynakları yönetimi ve bütçe) içerir.

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi yakın ilişkili iki alan olup siyasal ve yönetsel konuların bilimsel çalışmasıyla ilgilenirler. Siyaset Bilimi disiplini siyasal sistemde kaynakların ve değerlerin dağılım süreçlerini inceler. Disiplinin incelediği konular bir yandan güç, otorite, meşruiyet, sosyal sınıf, toplumsal cinsiyet, etnik yapı ve siyasal katılım gibi konuları kapsarken, öte yandan devlet, hükümet, siyasal partiler, baskı grupları ve uluslararası örgütler gibi kurumları içermektedir. Disiplin aynı zamanda siyasal adalet, ideolojiler ile özgürlük, demokrasi, moral değerler ve eşitlik gibi, siyasal fikirleri inceler.

Yukarıdakilere ilave olarak son dönemde yeni ortaya çıkan bir anlayışa da burada yer vermekte fayda görüyorum: NPM (New Public Management)... Yeni Kamu Yönetimi Anlayışı olarak tercüme edilir ama yanlıştır. Yeni Kamu Yönetişimi desek daha doğru olur çünkü Türkçemizde konuyu bütünlüğü ile kavrayabilecek bir kelime bulunmamaktadır. Hatta mülkiye hocalarıyla Odtülülerin bu alanda ciddi tartışma içinde olduklarını biliyorum. En çok tartışılan detay "idare" ve "yönetim" kelimeleridir. Ne fark var derseniz kavrayabilmeniz ve merakınızı tam olarak giderebilmeniz için bu bölümü okuyun derim :)) özetlemek gerekirse "administration" ve "management"" arasındaki fark gibi kabul edilebilir. Özel şirketlerin yönetişim mantığını kamu sektörüne uyarlayan bir multi disipliner yaklaşımdır ki, mülkiyenin solcu hocaları şiddetle karşı çıkar. Ama İngiltere toprağı görmüş yıllardır sağ hükümetlerce atananlar için bu yaklaşımın bir an önce hayata geçirilmesine elzem gözüyle bakılır.

Kamu Yönetiminin alt disiplinlerini sıralamak gerekirse;

1. Siyaset Bilimi
2. Kentleşme ve Çevre Sorunları
3. Yönetim Bilimi
4. Hukuk Bilimi


Kamu Yönetiminde alınan dersler ise şunlardır:

1. Toplum Bilimi
2. Siyaset Bilimine Giriş
3. Ekonomi
4. Matematik
5. Hukukun Temel Kavramları
6. İşletme
7. Genel Muhasebe
8. Kamu Yönetimi
9. Medeni Hukuk
10. Yönetim Bilimi
11. Siyasal Düşünceler Tarihi
12. İdare Hukuku
13. İstatistik
14. Çevre Sorunları
15. Kamu Maliyesi
16. Borçlar Hukuku
17. Kentleşme Ve Konut Pol.
18. Mahalli İdareler
19. Siyasi Tarih
20. Ekonomik Sistemler
21. Sosyal Bil. Araşt. Met.
22. Uluslararası Hukuk
23. Çalışma Ekonomisi
24. Avrupa Topluluğu Hukuku
25. Mahalli İdareler
26. Siyaset Sosyolojisi
27. Ekonomik Büyüme ve Gelişme
28. Ticaret Hukuku
29. Uluslararası İlişk. Ve Pol
30. Türkiye'nin Toplumsal Yap
31. Türk Siyasi Hayatı
32. Vergi Hukuku
33. İnsan Hakl. Ve Kamu Hür.
34. Bilgisayar
35. Türk Anayasa Düzeni
36. Türk Yönetim Tarihi
37. Kamu Personel Yönetimi
38. İş Hukuku
39. Anakent Yönetimi
40. Uluslararası Örgütler
41. Yönetim Psikolojisi
42. İnsan Kaynakları Yönetimi
43. Siyasal Partiler
44. Türkiye'nin Jeopolitik Yapısı
45. Ceza Hukuku ve Kriminoloj
46. Yönetim Becerileri
47. Türkiye Ekonomisi

Türkiye'deki en iyi Kamu Yönetimi Bölümlerine bakıp bir sıralama yapmak gerekirse: Elbette ve kesinlikle ve hatta katti surette :)) 1. sırada Ankara Üniv. Siyasal Bilgiler Fakültesi gelir. Ardından 2.lik İstanbul Üniversitesi'nindir. 3.lük ODTÜ ve Boğaziçi paylaşır, 4. Gazi Üniv. 5. Uludağ Üniv ve Marmara Üniv. paylaşır.. geri kalanlardan üzülerek söylemeliyim ki naçizane fikrim, bi cacık olmaz! (Tecrübe Konuşuyor :)) ) Bu sıralama Kaymakam alımlarında ortaya çıkan genel bir orantısal durum...


Kamu Yönetimi Bölümü Mezunlarının Çalıştığı İş Alanları Nelerdir?

Özel Sektör; Finans yönetimi ve Bankalarda uzmanlık ve müfettişlik ve firma yöneticiliği, Dış ticaret uzmanlığı Muhasebecilik ve mali müşavirlik, Eğitim danışmanlığı ve yöneticiliği

Kamu Sektörü; Uluslararası ticaret danışmanlığı, İdare Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinde hakimlik, Kaymakamlık, mülki idare amirliği ; Bakanlıklarda uzmanlık, müfettişlik, danışmanlık, Mahkemelerinde idari hakimlik Komiser, komiser yardımcılığı ve emniyet teşkilatında diğer uzmanlık görevleri KİT’ler ile özerk ve/veya yatırımcı kuruluşlarda orta ve üst kademe yöneticilik, Belediyeler ve il özel idarelerinde yöneticilik, uzmanlık ve müfettişlik Teftiş kurullarında uzmanlık, orta ve üst kademe yöneticilik, danışmanlık Danıştay ve Sayıştay'da denetçi ve müfettişlik, uzmanlık ve yöneticilik, Devlet Planlama Teşkilatı ile Rekabet Kurulu gibi üst kuruluşlarda uzmanlık, İçişleri ve Dış İşleri Bakanlığında meslek memurluğu ve idari memurluk uzmanlık, Hazine, DPT, Maliye Bakanlığında İl Planlama ve Koordinasyon Uzmanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, TUİK/DİE gibi kuruluşlarda müfettişlik ve Tüm kamu ve özel bankalar ile özel sektör kuruluşlarında ve çokuluslu şirketlerde yöneticilik, veya bunlara danışmanlık pozisyonlarında bulunanlara da rastlanmaktadır.

Son olarak hatırlatmak gerekirse gerçekten Kaymakam olmak istiyorum diyorsanız mutlaka Mülkiye'yi (Ank. Üniv. Siy. Bil. Fak.) kazanın. (Önce Mülkiye, Sonra Türkiye! diye bir tabir var, üniversitenin şenlikleri "inek bayramı" adı altında yapılır ve kökeni 1800 lere dayanan bu okul gerçekten köklüdür ve Mektebi Sultani'nin devamı niteliğindedir hatta marşları bile vardır bilmenizde fayda var) Bu bölümden mezun olmadan mutlaka ve mutlaka 2. sınıfta kamuda mı özel şirkette mi çalışacağınıza karar vermelisiniz yoksa herşey için çok geç olur. İki kocaman denizin buluştuğu okyanusta yitip gitmenizi istemem doğrusu... mezun oldunuz diyelim... karşınızda sizi bekleyen KPSS gibi bir bela var.. bu sınavdan en az (KPSSP37 puan türünden) 75 almalısınız. Hadi aldınız diyelim.. Henüz Kaymakam Aday Adayısınız... Ardından İçişleri Bakanlığı "Kaymakam Adaylığı Sınavı" açacak.
İşte müracaat koşulları:

1-Üniversitelerin Siyasal Bilgiler, Hukuk, İktisat, İşletme, İktisadi ve İdari Bilimler Fakülteleri ile bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtdışındaki en az dört yıl süreli fakültelerden mezun olmak.

2- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. ve Kaymakam Adayları Yönetmeliğinin 4. maddelerinde belirtilen şartları taşımak.

3- Başvuru yılı tarihi itibariyle 30 yaşını bitirmemiş olmak. (Ancak askerlik ödevleri sırasında yukarıda belirtilen yaş sınırını geçirmiş bulunanların terhislerini müteakip açılacak ilk sınava müracaat etmiş olmaları şartıyla, mevcut yaş durumları sınava alınmalarına engel teşkil etmez.)

4- Erkek adaylar için, askerlikle ilgili bulunmamak, askerlik hizmetini yapmış veya erteletmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak. (Ancak, yazılı sınav tarihinde askerlik hizmetinde bulunanlardan terhislerine en çok 3 ay kalanlar yazılı sınava kabul edilirler. Bunlar birliklerinden terhislerine kaç gün kaldığını bildirir tasdikli belgeyi ibraz etmek zorundadırlar.)

5- En son ve bir önceki yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSSP37) puanı 75 ve üzeri olmak.

6- Halen bir kamu kuruluşunda çalışanlar ile daha önce çalışmış olanlardan kamu görevleri sırasında herhangi bir disiplin cezası almamış olmak ve görevleri süresince iyi derecede sicil almış olmak.

Sınav konuları: Anayasa, İdare Hukuku (İdare Hukuku ve İdari Yargı), Türkiye’nin İdari Yapısı, Türkiye’de Mahalli İdareler, İnkılap Tarihi, Ekonomi (Makro ve Mikro) Türkiye’nin Ekonomik Yapısı ve Sorunları ve Türkiye’de Demokratikleşme ve İnsan Hakları Alanında Yapılan Düzenlemeler ile ilgili konulardan oluşan çoktan seçmeli bir test uygulanmaktadır.

Sınav değerlendirmesi: 100 puan üzerinden yapılır ve değerlendirme sonucunda; 70 puanın altında olmamak kaydıyla en yüksek puandan başlamak üzere boş kadronun dört katı aday yazılı sınavı kazanmış sayılır. En son sıradaki adayla aynı puanı almış bulunan diğer adaylar da yazılı sınavı kazanmış olarak kabul edilmektedir. Bu sınavı da kazandığınızı varsayarsak sizi bekleyen bir mülakat sınavının olduğunu söylemeliyim... İşte dananın kuyruğunun koptuğu yer daha kaba bir tabirle zurnanın zooooorrrrrrttttttt dediği :)) çünkü tüm torpil mekanizması bu noktadan itibaren mesleğiniz boyunca işlemeye başlar. Bu andan itibaren ne kadar tanıdık konu komşu hısım akraba dost arkadaş varsa alayını devreye sokun, hagi siyasi görüşten olursa olsun mesleği toplumsal statüsü ne olursa olsun unutmayın ki burası Türkiye ve ummadık taş, yarar baş diye belirtmek istiyorum. Hiç ummadığınız birinden öle bi torpil görürsünüz ki apışıp kalırsınız, Ancak ne olursa olsun siz hiç birine güvenmeyin, içinizi kış tutun yaz çıkarsa bahtınıza, güveneceğiniz tek şey kendiniz olmalı.. Zira sizde bi cacık yoksa değil bakan cumhurbaşkanı dahi sizi atamaz arkadaşım kimse kendini rezil etmez, en başta dediğim gibi temsil esastır. Diyelim ki torpilleri buldunuz, işte mülakat sınav anında formlarınızın yer aldığı zarfın içine kaç kodaman sizin için aramışsa onların isimleri de zarfın içinde yer alır. Artık gerisi kısmet.... Şöle diyim milletvekili, bakan, vali, müsteşar, büyükelçi, Başbakanlık ve bakanlıklarda genel müdür / yrd. daire bşk. Yüksek Yargı Organlarının üyeleri ya da sınav komisyonunun üyeleriyle ilişkisi olan kişiler haricinde yapacağınız torpiller pek bi işe yaramayacaktır..

Mülakat, adayın;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücünün,
b) Temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, liyakati ile genel ve fiziki görünümünün,
c) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığının,
d) Genel yetenek ve genel kültürünün,
e) Çağdaş, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığının, değerlendirilmesi yönetemidir pratikte, yani kendinizi ona göre hazırlayın...

Mülakat komisyonu; Personel Genel Müdürünün başkanlığında İçişleri Bakanının, Bakanlık Müdürler Encümeninin Mülki İdare Amiri sınıfından olan üyeleri arasından görevlendireceği iki üyeden oluşur. Adaylar, komisyon başkan ve üyeleri tarafından ikinci fıkranın (a) ila (e) bentlerinde yazılı özelliklerin her biri için yirmişer puan üzerinden değerlendirilir, verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilir. Bunun dışında mülakat ile ilgili herhangi bir belge ve kayıt tutulmaz. Başarılı sayılmak için, komisyon başkan ve üyelerinin yüz tam puan üzerinden verdikleri puanların aritmetik ortalamasının en az yetmiş olması şarttır. Mülakat sonucu; en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere sıralama yapılarak mülakat başarı listesi hazırlanır ve bu liste mülakat komisyonu tarafından imzalanır. Nihai başarı listesi, yazılı sınav puanı ile mülakat puanının aritmetik ortalaması tespit edilerek en yüksek puan alandan başlamak üzere hazırlanır. Bu sıralamaya tabi tutulanların nihai puanlarının eşit olması halinde, yazılı sınavda alınan puana öncelik tanınır. Yazılı sınav puanlarının da eşit olması halinde lisans diploması not ortalaması yüksek olan esas alınarak sıra belirlenir. Nihai başarı listesindeki sıralama doğrultusunda sınav ilanında belirtilen kadro sayısı kadar adayın atama işlemleri yapılır. Atama işlemi derken Kaymakam değil, kaymakam adayı olarak atanırsınız ve 3 yıllık staj döneminiz başlamaktadır. Kaymakam Adaylarının tabi olacakları stajlar, Kaymakam Adayları Yönetmeliğinin “Kaymakam Adaylarının Yetiştirilmesi” başlıklı Üçüncü Bölümünde düzenlenmektedir. Buna göre; Kaymakam Adayları, normal hallerde aşağıdaki sıra ve ortalama sürelerle Kaymakam Adaylığı staj devresine tabi tutulurlar. Yukarıda staj devreleri yazılmış ancak bu yönetmeliğe göre olan sıralama.. uygulamada yani pratikte biraz farklıdır.

İl Merkezi Stajı: 4 ay
Bakanlık Merkezi Stajı: 4 ay
Kaymakam Refikliği Stajı: 1.5 ay
Mülkiye Müfettişi Refakatinde Teftiş Stajı: 4 ay
Bakanlık Merkez Stajı: 2-4 ay
Yurt Dışı Stajı: 12 ay (İngiltere'de tezli doktora ayarında)
Milli Güvenlik Stajı: 1.5 ay
Kaymakam Vekilliği Stajı: 8 ay
Kaymakamlık Kursu: 5 ay

İl Merkezi Stajı, Kaymakam Adaylarının atandıkları illerde bizzat Valinin veya görevlendireceği Vali Yardımcısının direktif ve gözetimi altında hazırlanacak programa göre, Valilik birimlerinden başlamak üzere bütün Bakanlıkların ilde mevcut kuruluşlarında ve il belediyesinde staj yaptıkları aşamadır. Bu aşamada Kaymakam Adayları ayrıca, İlde en büyük Mülki İdare Amirinin başkanlığında toplanan kurul ve komisyonlara izleyici veya Mülki İdare Amiri uygun görürse raportör olarak iştirak ettirilirler. Staj sonunda Kaymakam Adayları, çalıştırıldıkları her birimde ilgili mevzuatı incelemek, öğrenmek, mevzuat ile uygulamasında tespit ettikleri hatalara ve eksikliklere işaret ederek, o birimde hizmetlerin daha iyi yürütülmesi için kişisel görüşlerini belirtecekleri bir Rapor hazırlamakla yükümlüdür. İl Merkez Stajını tamamlamış Kaymakam Adayları, Bakanlıkça, bilgi ve tecrübelerinden faydalanabilecekleri Kaymakamlar yanına Kaymakam Refiki olarak gönderilirler. Bu aşamada adaylar, Kaymakamın gözetim ve sorumluluğu altında İlçe yönetimi, sorunları hakkında gerekli bilgi, beceri ve tecrübeyle donanırlar. Kaymakam Refikliği Stajını tamamlamış Kaymakam Adayları üçüncü aşamada, yıllık normal teftişleri sırasında Mülkiye Müfettişleri refakatinde görevlendirilirler. Kaymakam Adayları, teftiş stajı sırasında refakatinde bulundukları Mülkiye Müfettişinin sorumluluğu, gözetimi, sevk ve idaresi altında ilçe teftişi ile inceleme ve soruşturma işlerinin her safhasını yakından takip ederek öğrenir. Kaymakam Adayları, İl Merkez Stajını, Kaymakam Refikliğini ve Mülkiye Müfettişi Refakatindeki Teftiş Stajını tamamlayarak görevde en az bir yılı doldurduklarında, Refiki bulunduğu Kaymakam ve Mülkiye Müfettişinin Raporları da göz önünde bulundurularak Vali tarafından değerlendirilir. Olumlu sicil almış ve başarılı görülmüş Kaymakam Adayları, asaletleri Bakanlıkça tasdik edildikten sonra, 4-6 ay süreyle yabancı dil eğitimi alırlar. Bu eğitim son iki yıldır ODTÜ’de düzenlenmiştir. Yurt içi dil eğitiminden sonra, yabancı ülkenin kabul ettiği dil sınavında yeterli puanı alan ve o ülkenin üniversitelerinden acceptance alan Kaymakam Adayları yüksek lisans görmek üzere 1 yıl süreyle; diğer adaylar ise 6 ay-1 yıl süreyle yurt dışına gönderilirler. Yurt dışından dönen Kaymakam Adayları, açık bulunan ilçe kaymakamlıklarına Vekil olarak görevlendirilirler. programlarının uygulanması ve izlenmesinde, araştırma hizmetlerinde veya ile ait kanuni hizmetlerin yürütülmesinde görevlendirebilir. Kaymakamlık kursunun açılacağı tarihe kadar tamamlanmak kaydıyla, kaymakam adaylığı döneminde bir de idareyi ilgilendiren bir konuda olmak üzere “kaymakamlık tezi” hazırlanması gerekmektedir. Kaymakam Adaylarına Yüksek Lisans eğitimi yaptırılması yolunda 1997 yılında yapılan Yönetmelik değişikliğinden sonra Yüksek Lisans eğitimi kapsamında hazırlanacak Lisans Tezinin kaymakamlık tezi olarak kabul edilmesi kararlaştırılmıştır. Kaymakamlık Kursu ise Kaymakam Adaylarının Kaymakam olarak atanmalarından önce katılmak ve başarı ile tamamlamak zorunda oldukları son eğitim devresidir. Kaymakamlık kurslarının, Bakanlığın belirlediği zamanlarda başlatılması, programların hazırlanması, uygulanması ve değerlendirilmesinde, birinci derecede Eğitim Dairesi Başkanlığı sorumludur. Kurs programlarının süreleri, ana hatları ile bölümleri ise APK Başkanı ve Eğitim Dairesi Başkanının da katılacağı Müdürler Encümeni tarafından, Eğitim Dairesi Başkanlığınca hazırlanıp getirilecek teklif üzerine görüşülerek kararlaştırılır. İlgili Yönetmelikte Kurs çalışma programının, idare ile ilgili konularda tartışmalı konferanslara, seminerlere, önemli konu ve sorunlara değişik açıdan bakılması imkanını sağlayacak panel ve açık oturumlara, şehir içi ve dışı inceleme ve uygulama gezilerine yer vereceği ve belli bir süre Danıştay, DPT, Türkiye Kalkınma Bankası, Turizm Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıkları ile seçilecek bir organize sanayi bölgesi ve serbest bölge ile sınır ticareti ve KOBİ uygulamalarının yerinde görülmesini sağlayacak şekilde düzenleneceği öngörülmüştür. 11 Kasım 2002-25 Mart 2003 tarihleri arasında düzenlenen 114 Kaymakam Adayı kursiyerin katıldığı 87. Dönem Kaymakamlık Kursu Programı kapsamında; 200 adet konferans ve 9 adet inceleme gezisi düzenlenmiştir. Söz konusu program incelendiğinde, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Devlet Teşkilatı” gibi temel konulardan başlayarak, çok sayıda ilgili mevzuat, “Kopenhag Kriterleri”, “Avrupa Birliği ve Türkiye”, “Küreselleşme ve Türkiye’ye Etkileri” gibi güncel konuların yanı sıra, “Zaman Yönetimi”, “Toplantı Yönetimi”, “Stratejik Planlama ve Vizyon Geliştirme”, “Şok, Stres, Korku, Asabiyet ve İrade Bulanıklıklarıyla Başa Çıkma Yöntemleri” gibi konuları da kapsayan oldukça zengin bir içerikle karşılaşmaktayız. “Mülteci Akını”, “Kar ve Çığ Mücadelesi”, “Orman Yangınları” konulu konferansların ise “örnek olay” yöntemi kullanılarak verildiği görülmektedir.

Velhasıl kelam öle çok da kolay bir bölüm değil Kamu Yönetimi, çok da kolay bir meslek değil Kaymakamlık! Öle yoldan geçeni gel kardeşim seni kaymakam yapalım demiyolar.. elinizi atsanız mühendise doktora avukata işletmeciye çarpar ama kaymakama çarpması için bayramı beklemeniz gerekir. İyi düşünün doğru karar verin... Ayrıca kentte doğup büyümüş, kentsel yaşam koşullarına alışmış biriyseniz ve bu unsurlar sizin vazgeçilmezleriniz arasındaysa hiç bulaşmayın derim. Çünkü Kaymakamlık bir ideal mesleği, idealiniz değilse mümkün değil başarılı olamazsınız. Elinizde valiziniz her an bi yerlere gitmeye hazır bir şekilde yarı hemşehri yarı turist halde o ilçeden bu ilçeye gezeceğinizi asla aklınızdan çıkarmayın biraz daha A sınıf yaşamak istiyorum diyorsanız bir an önce vali olmak için kendinizi yırtmanız veya merkez teşkilatında herhangi bir bakanlığın üst düzey yönetici kadrosuna kendinizi aldırmanızda fayda var derim. Türkiye'de sizin mesleğinizden sadece 2000 e yakın kişi olacak fazlası değil...

Maaş konusuna gelirsek 7/1 derecedeki bir kaymakamın 2009 Ocak ayı itibariyle aldığı para 2.587 TL ve atamanız olduğu andan itibaren yani staj dönemi da dahil maaş alıyorsunuz. Ayrıca görev yaptığınız ilçeye göre de değişiyor. Katıldığınız tüm toplantılardan huzur hakkı falan gibi ek ödenekler var, bulunduğunuz ilçedeki fabrikaların falan doğal yönetim kurulu üyesisiniz diye biliyorum. Ayrıca yolluk fln gibi ek gelirler de mevcut. Zaten oturduğunuz ev devlete ait sadece komik bir kira veriyorsunuz (98 yılında ev kiraları 200 TL civarıyken vali konağına il valisinin ödediği kira 15 TLydi, araba devletin, benzin devletten, telefon, elektirik, su devletten geriye bu parayı harcayacak 3-5 kalem bişey kalıo, yemek, çocukların eğitimi, üst baş, tatil ve misafirleri ağarlama gibi...

Konuyla ilgili başka sorusu olan varsa mail atabilir...
Herkese başarılar diliyorum, kolay gelsin…
 

Son Yorumlar

Son Konular

"Engellerden hiç biri, bilimden yararlanmayi engelleyemez. " K. ATATÜRK